web 2.0

17 Ekim 2011

20111005 - SİLİVRİ GIDA BANKASI

Silivri Gıda Bankası
ve Basın Bürosu...



Konu şu;
Silivri Belediye Başkanı Sayın Özcan Işıklar, bir buçuk yıldır peyderpey uygulamaya koyduğu (gerçekten de günümüzde çok önemli eksikliği kapatan) “Silivri Gıda Bankası”nı Silivri’de yaygınlaştırarak hayata geçirmiş...
Doğrusunu söylemek gerekirse insanî yönden ele alındığında dört dörtlük bir çalışma.
Adil, demokratik ve dar gelirli insanı sahiplenen, rencide etmeyen (aksine yücelten) bir çalışma...
Hatta birlik, dirlik ve düzenin sağlanmasında son derece etkin, kurumuna devletine güven duyuran, doğru, yerinde ve faydalı bir çalışma...
*
Öyle çadırlarda, kamyon üzerlerinde, sokak kenarlarında insanları itiş-kakış sıraya dizerek onurlarını ayaklar altına aldırılan, sonra da meydanlara çıkıp işin reklamı yapılan -sözüm ona- yardımlardan değil…
Tıpkı “İnsanın kendi kredi kartıyla alışveriş yapıyormuş gibi” alış veriş yapılan son derece uygar bir uygulama...
İncinmeden, üzülmeden, yüzünü aşağıya eğmeden...
Gerçekten de sosyal demokrat belediyeye yakışan bir uygulama…
En özetiyle; “İnsanı yücelt ki, sen de yücelesin” dedirten bir uygulama...
Bu anlamda; uygulamayı projelendirenleri de hayata geçirenleri de yürekten alkışlamak gerek.
Umarım önüne bir engel çıkarmazlar...
*
Buraya kadar sıkıntı yok...
Her şey berkemal...
Derken efendim, bu çalışma ilgili bilgi almak için Silivri Belediye Başkanlığı Basın Bürosu’nu arıyorum...
Önce kendimi tanıtıyor, arkasından da talebimi iletiyorum...
Görüşeceğim kişi meşgul. Aradan bir süre geçtikten sonra bana dönülüyor.
Basın bürosundan Melis Hanım’la, konuyu enine boyuna konuşurken, bana “Sizin hangi gazete?” diye sorması karşısında donup kalıyorum.
Anlıyorum ki bizler kendi arkadaşlarımız arasında bile henüz bir yerlerde değilmişiz...
“Silivri Belediye Başkanlığı Basın Bürosu’nda kerhen kabul görmüşüz” demek ki...
Gazetemi ve adımı soyadımı söylememe rağmen ne gazetemin ne de benim adım alınmış...
Oysa mesaj, sahibine tam olarak iletilmeli.
Üstelik karşı tarafı önemsemenin de bir gereğidir.
Melis Hanım’la sürdürdüğüm konuşmayı o anda kesiyorum. Hiç olmazsa basın bürosundaki meslektaşlarıma biraz olsun iğneyi batırmak istedim.
Ne kadar umurlarında oldu bilemiyorum, ama Silivri belediyesinin batırdığı çuvaldız gerçekten canımı yaktı...
Canım yanınca da ben Sevgili Melis kardeşimi de üzdüm, haberimi de tamamlayamadım.
*
Olmadı tabi...
Nezaketen hiç de şık olmadı...
Karşı tarafınki de benimki de...
Üzgünüm.
Demek ki hep bir tarafımızda bir eksiklik bırakabiliyoruz...
*
Neyse efendim, “Silivri Gıda Bankası” müthiş bir gelişme…
Umarım yeterince anlatılabilir.
Biz ise zamanla eksikliklerimizi giderebiliriz...









0 yorum:

Yorum Gönder