ABARTMADA ÜSTÜMÜZE YOK YEMİN OLSUN Kİ!
Niye biz böyleyiz...
Niye bu kadar abartıyoruz her şeyi...
Niye sıradan hareketleri, söylemleri memleketin baş gündemi yapıp, çok önemliymiş gibi günlerce o sözlerin peyki olup, etrafında dönüp duruyoruz...
Nedir bu bilgisizliğimiz...
Cehaletimiz....
Abartma alışkanlığımız...
Anlayışsızlığımız...
Cahilliğimiz...
Çokbilmişliğimiz...
Sonradan görmüşlüğümüz...
Ve bir türlü bütün bu özelliklerimizin yanında bir türlü kendimizi tanımaya çalışmayışımız...
Nedendir anlayamıyorum...
*
“İnsanlar ölmesin, ocaklar sönmesin!”
Hem de her gün söylüyorlar bunu...
Sıradan insanından başbakanına, cumhurbaşkanına kadar herkes söylüyor...
Ayşe Nine, Fatma Teyze, Recep Amca, Hasan Dayı...
Hem de içi yanarak söylüyorlar...
Söylüyorlar ama nafile...
*
Bunun böyle olmaması için iki şık var...
Birincisi her yönüyle güçlü olacaksınız...
İkincisi, sıkıntılı bölgenin sorunlarını iyi tespit edip neşteri vuracaksınız...
Çare bu...
Çare iş...
Çare aş...
Çare Eğitim...
Çare birey olmayı başarmak...
Çare vatandaşına ileriyi gösterebilecek güveni vermek...
Çare birbirine inanılacak hareketler ve eylemlerde bulunmak...
Çare balık tutmayı öğretmek...
Çare boş laf etmek değil, çare insanları çaresiz bırakmamak...
Çare bu?
*
Söyler misiniz bir gece ansızın evi basılarak 15 yaşındaki çocuğu ailesinden koparılarak alınıp dağa kaçırılan bir babanın, ananın, ağabeyin, kardeşin psikolojik durumunu nasıl olabilir.
Ne yana gider bu ana baba usta?
Çare vatandaşına sahip çıkabilmek...
Ama oluyor işte...
Kimi zaman insanlar çaresiz bırakılıyor...
Bunu kim bilmiyor ki?
Herkes biliyor...
Herkes biliyor, ama şöhretli biri, göz önünde olan biri bunu seslendirdiğinde olay oluyor, memleketin gündemi değişiyor...
Sanki bu sözleri daha önce hiç kimse söylememiş gibi...
*
Arda ‘barış’ için laf etmiş, Emre ‘sendika’ demiş...
Ne o çok önemli şeyler mi söylemişler?
Başkalarının söylemediklerini mi söylemişler...
Bu insanların söyledikleri neyin ezber bozması da koskoca Türk medyası neredeyse bu iki habere odaklandı...
Ben de bu kargaşanın nereden kaynaklandığını yıllardır yazmaya çalışıyorum...
Benim gibi yüzlerce gazeteci de araştırıp yazıp çiziyorlar.
İlla bunun ses getirmesi, dikkat çekmesi için Arda’nın mı, Emre’nin mi, Ajda’nın mı, Sezen’in mi bir şeyler söylemesi lazım...
*
Biliyor musunuz ben artık korkmaya başladım.
Korkuyorum, yarın öbür gün bu söz Arda Turan’ın başına iş açmasından; bugün gazete manşetlerinde Arda’dan övgüyle söz eden basınımızın yön değiştirmesinden korkuyorum...
Gerçekten korkuyorum!
Çünkü abartmada üstümüze yok, yemin olsun ki!
Bu nedenle de çoğu zaman benim memleketimde sapla saman birbirine karıştırılıyor ya haydi hayırlısı...
0 yorum:
Yorum Gönder