20110920 - BABIÂLİ GÜNLERİ SONA ERDİ...

 

Babıâli Günleri Sona Erdi...

14–18 Eylül 2011 “Babıâli Günleri”nin, gazeteciler için pek de mutlu geçtiği söylenemez.

Söylenemez, çünkü daha açılışta “Dördüncü güç” diye bilinen medyayı -maalesef- pek ‘takan’ olmadı...

Tabirim için özür dilerim, ama biraz öyle oldu.

Ne hükümet ne İstanbul Valisi ne Büyükşehir Belediye Başkanı açılışa geldiler…

Allah’tan, CHP milletvekili Süleyman Çelebi’nin katılmasıyla birlikte hiç olmazsa TBMM’nden bir temsilci bulunmuş oldu.

Hepsi bu.

Sonra da biz, basın-medya Türkiye’de ‘dördüncü güç’ diye övünelim!

*

Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye’de bütün güçlerin kimyası bozuldu.

Bozdular...

Yavaş yavaş, sabırla...

Güç-müç kalmadı memlekette...

Tıpkı damlaların taşı deldiği gibi...

Sabır, inat, inanç ve süreklilik gösterilerek eski güçler yok edilirken, AKP ülkede kendi gücünü gösterdi.

O nedenle artık bu dönemde tek bir ‘güç’ var ki bugün o ne derse o oluyor.

*

Demek ki insanların kaybedecek çok şeyleri varmış ve o nedenle onları kaybetmekten korkuyorlar...

Aslında, 12 Eylül bunun için yapılmadı mı?

Düşünmeyi, düşünceyi yok etmek için...

Öğrenmek, sorgulamak ve soru sormak yerine ‘biat’ etmeyi yerleştirmek için...

“ ‘İktidarın’ ve ‘çıkarın’ gücü etrafında toplanılması” gerektiğini öğretmek için...

*

Durum böyle olunca da pişmiş aşlarına soğuk su katmak istemeyenler, sessizce bu gücün saflarında yerlerini almaya başladılar...

Buna, o ‘dördüncü güç’ diye övündüğümüz medyamız da dâhil oldu.

Hem katılmasalar ne olacak?

Aydın Doğan etkisiz hale getirildikten sonra!

Aslında bugün sapla saman birbirine karışmış; doğrular, yanlış; yanlışlar, doğru olup çıkmış bizim memlekette...

*

TGC (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti) başkanı; tutuklu gazeteciler için “Onlar mesleklerini yaptıkları için cezaevlerindeler,” derken, diğer taraftan onları içeri tıkan güç “Onlar mesleklerini yapmadıkları için cezaevlerindeler!” diyor...

Hangisi doğru söylüyor?

TGC mi, onları içeri tıkan güç mü?

Bunları bile ayırt edemez hale geldik şükürler olsun!

*

İşte o nedenle diyorum ki, eğer basın; gerçekten dördüncü güç olmuş olsaydı, bugün, “Babıâli Günleri”nin açılışı bu kadar sönük mü olurdu?

 “Ey yaygın ve yerel medya!” senin gücün kalmadı(!), etkin zayıfladı(!) ve sen dik duramadın. O halde hükümet, vali, belediye başkanı -önemli işlerini bırakıp da-  senin etkinliğine neden katılsınlar ki?

*

Önceki gün (pazar günü) “Babıâli Günleri”ne gittiğimde, orada stant açmış bütün meslektaşlar, dert yanıyor ve üzülüyorlardı…

“Sadece üzülüyorlardı” hepsi o kadar

*

Neyse ki o da bitti…

Üzüntülerimizi seneye devredelim bakalım...

Hem seneye de kim öle kim kala…