web 2.0

5 Eylül 2011

20110906 - BÖYLE Mİ BİRLİKTE TÜRKİYE'YİZ?

BÖYLE Mİ BİRLİKTE TÜRKİYE’YİZ?

AKP Genel Başkanı ve Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın insanın ruhunu okşayan, duygulandıran, insanlık adına birlik ve beraberliği yansıtan “ÖZÜMÜZ BİR, SÖZÜMÜZ BİR, ACIMIZ BİR, SEVİNCİMİZ BİR, BAYRAMIMIZ BİR.” diye başlayan ‘bayram’ mesajı gazetelerin arka sayfalarını kaplamıştı.
Tarih 30 Ağustos 2011
Hem Ramazan Bayramının ilk günü hem de 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 89. yıl dönümü.
İki bayram bir arada kutlanmasına  rağmen Sayın Başbakan’ın mesajı doğrudan Ramazan Bayramı’nın ve onun birleştiriciliği, bütünleştiriciliği, yardım çağrısı üzerine kurgulanmış…
İyi de ne var bunda? Dini bayramlar öyle değil midir?
Hepsi de; kardeşliği, yardımseverliği, birbirine sahip çıkmayı, birbirini gözetmeyi, kollamayı anlatmaz mı?
Cuma gününü de dini bayram günlerinden sayarsak -ki öyledir- hoca efendiler hutbelerinde bu ve buna benzer  konulara değinmiyorlar mı?
Hiç kuşkusuz değiniyorlar elbette…
*
Demem şu  ki Sayın Başbakan mesajında  30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı galiba atlanmış. Keşke Sayın Başbakan da; 30 Ağustos günü yayınladığı bayram mesajının içine 30 Ağustos Zafer Bayramı’yla ilgili bir iki cümle koymuş olsaydı…
Keşke “Özümüz bir, sözümüz bir, acımız bir, sevincimiz bir, bayramımız bir” derken,  kendilerine ‘ölmek’ emredildiğinde canları pahasına düşmanı denize döken o kahramanlarımıza de atıfta bulunulmuş olsaydı bu mesaj daha şık, daha yerinde, daha toparlayıcı, kucaklayıcı, daha duygu dolu ve yanlış anlamalara meydan vermeyecek, Mustafa Kemal ve onun;  özü-sözü bir, acısı-sevinci bir,  bayramları bir gönül, yürek ve dava arkadaşlarına karşı haksızlık edilmemiş olurdu…
Üstelik de Sayın Başbakan’ın bayram mesajında; 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yer alması, “Size ölmeyi emrediyorum!” diyen bir başkomutanın emrini gözünü kırpmadan yerine getiren insanların da yad edilmesi sanırım yerinde olurdu…
*
İşte adına ne derseniz deyin, ama aklınıza ne kadar birlik, beraberlik, kardeşlik gibi  mesajları verirseniz verin, “Bir hilâl uğruna” canlarını feda edenlere atıfta bulunulmamasına ben üzülürüm sayın Başbakanım…
Sizin, sizin gibi düşünmeyen yurttaşlarınız da üzülür…
Ben de yara alırım, sizin, sizin gibi düşünmeyen yurttaşlarınız da yara alır…
Peki, o zaman nerede kalır sizin o vermeye çalıştığınız “Birliktelik” mesajlarınızın önemi?
Haksız mıyım?
Ben; sizin bu mesajınızın içinde “Milli ve dini olmak üzere iki anlamlı bayramı aynı anda kutlayanların bir kısmının beklentilerini karşılıksız bırakmışsınız” desem, size haksızlık etmiş olur muyum?
Yoksa verilmek istenen birlik mesajı yalnızca AKP’ye oy verenlere mi verilmek isteniyordu -öyle düşünmememle birlikte içimden geçtiği için söylüyorum- da ben anlayamadım.
Aynı anda kutladığımız bu iki anlamlı bayramımızın dini tarafı mesajınızla ödüllendirilirken, milli tarafı niçin eksik bırakılıyor sayın Başbakanım…
Bu şekilde, “Biz Birlikte Türkiye’yiz?” diyebileceğinizi düşünemiyorum.
Ama 30 Ağustos’un unutuluşuna da üzülüyorum…

0 yorum:

Yorum Gönder