20110817 - DURUM

Durum...

Doğrusunu isterseniz;

Aşağıdan...

Yukarıdan...

Sağdan...

Soldan...

Muhalefetten...

Vatandaşın gözünden...

Çalışanlardan...

İşsizlerden...

Kadınlardan...

Esnaftan...

Ve Hatta spordan...

Sağlıktan...

Eğitimden...

Adaletten...

Yargıdan...

Aklınıza nere gelirse gelsin, “harika” denilebilecek bir şey var mı?

Hakikaten benim memleketimde insanlar mutlu ve huzurlu olup, gelecek kaygısı gütmüyorlar mı?

Gelecek kaygısından uzakta mı yaşıyor yurdum insanı?

*

Ben gözlemimi söyleyeyim!

Ya AKP’ye, ya ABD’deki Hoca Efendiye yakın olunmuşsa durum kurtarılmış demektir.

İşte o zaman her şeyi; yolunda, iyi, güzel, sağlıklı, mutlu, mesut, bir durumda görebilirsiniz...

Yok, değilseniz, işiniz biraz zor...

Durum böyle olunca da benim memleketimde kutuplaşmaların görüntüleri artık netleşmeye başlarken, taraflar arasında saflar da sıklaştırılmaya çoktan başladı...

*

Önceki gün Org. Balanlı’nın “Balyoz Davası”yla ilgili mahkemedeki feryadını okudukça, insanın beyni allak-bullak oluyor...

“Olmaz!” diyor komutan. “Bu insanlar bu ülkeye karşı suç işleyemezler…”

Ve daha da önemlisi, “Bu insanlar bugün burada (hâkim karşısında) olmamalılar.” diyor...

Ama -ne var ki- hâkim karşısındalar!

Ve ispat edilen herhangi bir şey yok...

Komutanlar için ne acı ne üzüntü verici bir durum.

Suçlamalar karşısında kendilerini savunsalar da, kendilerini anlatmaya çalışsalar da sonuç yok...

 “Tutukluluk halinin devamına!..” diyor hâkim ve davayı bir sonraki zamana erteliyor.

*

Komutan Balanlı; "Sahte dijital verilerle, hukuk kullanılarak TSK üzerine oyun oynanıyor” diyor... “Sahte verilerin açıklığa kavuşturulmasını sağlayacak olanlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Cumhuriyet Savcıları” olduğunu söylüyor.

Yanlış mı?

Doğru!

*

Bu insanlar, vatan, cumhuriyet ve vazife uğruna canlarını seve seve vereceklerine dair ant içmediler mi?  

İçeride, dışarıda canları pahasına görev yapmadılar mı, yapmıyorlar mı?

Bundan kimlerin kuşkusu var?

*

Peki, ya bugün hâlâ görevleri başlarında bulunan komutanlar?

Madem ki; TSK’da üst kademede çok önemli bir kısmı ya emekli oldu, ya olmak zorunda bırakıldı ya içeride hesap veriyorlarken, şu an görevi başında olan komutanlar, dünlerde ve ondan önceki günlerde içerideki komutanlardan, daha farklı mı davranmışlardır?

Hem, yarın onların da başına böyle bir iş gelmeyeceğine kim garanti edebilir...

Bakın, eski genel kurmay başkanlarının bile hâkim karşısına çıkarılacağı söyleniyor…

*

Zor günler geçiriyoruz zor...

Memlekette kime güveneceğimizi şaşırdık.

Dedim ya; ya AKP’ye, ya ABD’deki Hoca Efendi’ye yakın olunacak bu zamanda...

Yoksa durum hiç de hayra alamet değil...

Ne demişti başbakan: Taraf olmayan bertaraf olur...

Oluyor işte.  Hem nasıl da bertaraf oluyor…

*

Memlekette durum böyle işte... “İç güveysinde hallice.”

Bir taraf mutlu mesut, diğer taraf pelperişan...

Bu mübarek günde Allah yar ve yardımcımız olsun...

Çünkü ‘bitaraf’ değilseniz, ‘bertaraf’ olmaya hazır olun...

Yanlış mıyım?