20110812 - İYGAD YÖNETİCİLERİNİN BAŞI GÖĞE ERER!

İYGAD YÖNETİCİLERİNİN BAŞI GÖĞE ERER!

Önce seçimlere ağırlık verdiler...

Malum ekmek parası!

Bir derneğin yöneticisi olsanız da, önce gazetecisiniz. Mesleğinizi yapmak, çarkı döndürmek zorundasınız.

Reklamlar alınacak...

Elektrik, su, doğalgaz ve personel giderleri karşılanacak, eve ekmek götürülecek...

Haberler yapılacak...

Yorumlar yazılacak...

Kamuoyunun; bölgesinde olup-bitenlerden haberi olacak...

Bunların yapılabilmesi için de kuşkusuz çarkın dönmesi gerekecek...

İşte bizim İYGAD (İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği) yöneticileri kendi çarklarını döndürme uğraşı vermekten, bir türlü İYGAD çarkını döndürmeye fırsat bulamadılar.

Seçim yoğunluğu bitti, yine de İYGAD’ a sıra gelemedi.

*

AKP, hükümetini kurdu, meclise başkanını seçti, yeni dönem çalışmalara başladılar, yaygın basın bol bol onların haberlerini geçiyor, bizim İYGAD’dan ne ses var, ne soluk. 

*

Oysa, -şimdilik- bir üyesi olarak ben, gerçekten İYGAD’ın ne yaptığını merak ediyorum.

Merak ediyorum, çünkü mesleğin geleceği adına nasıl bir çalışmanın içindeler bilmiyorum...

Yerel gazeteciliğin hangi öncelikli sorunlarını ele alacaklar, hangi sorunlar tespit edildi de çözüm için ilgili makamlar nezdinde görüşmeleri sürdürüyorlar?

Üstelik içimizden biri olan meslektaşımız sevgili arkadaşımız Tülay Kaynarca hem de iktidar partisinden milletvekili. Kendilerini makamında ziyarete giderken (ki gidilmeli) eli boş gidilmemeli elbette. Bir dosyayla gidilmeli. Böyle bir dosya hazırlanıyor mu, hazırlandı mı, kimse bir şey bilmiyor!

Anlayacağınız İYGAD’dan ne bir haber ne de bir mektup var...

*

Tabi bunları en azından ben kendi adıma merak ediyorum.

Ses olsun istiyorum...

Üyeleri harekete geçirsinler istiyorum...

İç bünyelerinde çalışma komisyonlarını (Danışma kurulu, sorun tespit komisyonları gibi birimleri şimdiye kadar yüz kere oluşturmalıydılar) oluştursunlar istiyorum...

Ankara’daki arkadaşımız bu konuda rahat bırakılmasın, istiyorum...

İYGAD, “İYGAD” olsun istiyorum

İstiyorum, ama bir türlü -küçük de olsa- bir ışık göremiyorum.

*

Şimdi de ramazan geldi. Bu ay, yerel gazeteciler için haber ve reklam bakımından önemli bir ay sayılır. Özellikle yerel yönetimlerin aktivitelerinin en bol olduğu (ve reklamların alınabileceği) bir ay bu ay...

Yönetici arkadaşlarımız yine haber ve reklam peşinde koşuştururlar ve bu ay da böyle geçer...

Sonra eylül’e geliriz...

Derken, Kurban Bayramı pat diye karşımıza çıkar ve yine oldukça yoğundur yöneticilerimiz.

Onlar, çarkların döndürme çabalarını sürdürürlerken, İYGAD’la ilgili yapılacak işler yine ötelenir, hep ötelenir.  

*

Sonra ne olur?

Sonra bir rüzgâr eser, İYGAD’ı da içindekileri de alır götürür...

Geriye hüzün ve boşa giden emekler bırakır...

Ve herhalde tam da o zaman, İYGAD yöneticilerinin başı göğe erer...