web 2.0

10 Ağustos 2011

20110811 - BUGÜN RAMAZANIN İKİNCİ CUMASI

BUGÜN RAMAZANIN İKİNCİ CUMASI

Evet, bugün yine bir Cuma günündeyiz...
Bereketin ve bolluğun; dayanışmanın ve inancın; sevgi ve hoşgörünün bir yumak gibi iç içe sarıldığı bir ay olan ramazanın ikinci cuması bugün...
Bu ay; -her anlamda- insanlarda duygu yoğunluğunun üst düzeylerde olduğu...
Merhametin diğer aylara göre daha fazla gösterildiği...
Bağışlamanın diğer aylara göre daha fazla olduğu...
İnsanın kendini ruhen yenilemesinin ve geliştirmesinin her yıl yeni bir başlangıcıdır ramazan ayı...
İyilikleri bol...
Sevapları bol...
Şefkati bol...
Himmeti bol bir aydır ramazan...
Sizce, boşuna mı on bir ayın sultanı olarak adlandırılmış ve bu aya bu kadar hikmet verilmiş olabilir?
Boşuna mı, bu ayda insanlara; kendilerini her türlü pislik ve günahlarından arındırması için fırsat verilmiştir?
Evet, boşuna mı?
Sizce bunun bir anlamı yok mu?
*
Ben, daha önce de söyledim. Dinî konularda ne derinlemesine ne de öyle ahkâm kesecek kadar bilgi sahibiyim. Ama bu aya bu kadar hikmet verenin mutlaka bir bildiği vardır, diye düşünüyor, o nedenle de hiç olmazsa bu ayın üzerime yüklediği görevleri yerine getireyim, diyorum.
Bunun için de hiçbir şekilde kendime paye vermiyorum...
Vermiyorum çünkü; insan görevini iyi yapmaya çalışıyor, diye kendine paye verebilir mi?
İnsan elbette görevini iyi yapacak!
Doğru yapacak!
Ve adil yapacak!
Çünkü görevi.
Çünkü karşılığında (inananlar için) bir mükâfat var.
*
Ancak, bir şeye üzülüyorum...
Asla kızmıyorum. Sadece üzülüyorum!
Nedir biliyor musunuz?
İnançlarını yüreklerinde sakladıklarını iddia eden insanların, ramazana özel sokak kenarlarındaki masalarda, kafelerde çay ve kahvelerini yudumlayarak insanların gözlerinin içine baka baka sigaralarını tüttürmeleri beni oldukça üzüyor...
Neden biliyor musunuz?
Eskiden ramazanda İstanbul sokaklarında doğru dürüst ne sigara içene ne de çay-kahve içene rastlanırdı. Hatta iş yerlerinde oruç tutmayanlar bile tutanların yanında su dahi içmezlerdi.
İnsana saygı mı?
İşte saygı!
Samimiyet mi?
Samimiyet!
Hatta (saçmaladığımı da düşünebilirsiniz) insanlık mı?
Evet, insanlık!
*
Sizce hangisi doğru?
Oruç tutan birinin yanında yemeyi-içmeyi gizli yapmak mı, yoksa bugün olduğu gibi -oruç tutanlara nispet eder gibi- çayını-kahvesini höpürdeterek yudumlamak mı?
Varın siz karan verin?
*
Evet, herkes kendisi için oruç tutuyor, bu doğru.
Ne var ki Gayrimüslimler yıllardır (bugün bile) ramazan ayında oruç tutanlara azami hassasiyeti gösterirlerken, oruç tutmayan Müslümanların pek de dikkat etmemeleri biraz düşündürücü ve üzücü değil mi sizce?
Yoksa bu durum; bir türlü önlenemeyen “Felsefe, mantık ve kültür” erozyonunun bir sonucu mu, onu da takdirlerinize bırakıyorum...
*
Evet, yarın cumartesi ve tatil...
İnandıklarınızla birlikte yaşayabileceğiniz mutlu bir haftasonu diliyorum...




0 yorum:

Yorum Gönder