YÜZDE 50 İNSANI FENA GÜÇLÜ YAPIYORMUŞ CANIM!
“Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık…”
CHP’nin ki de o hesap…
Yemin etmedi başbakan suçladı; yemin etti bu sefer de alaycı tavır takındı…
Ne yapmalıydı CHP…
Seçilmiş arkadaşlarına sahip çıkmamalı mıydı?
Uzlaşma zeminini mecliste aramamalı mıydı?
*
Sonuçta “CHP kimilerine göre doğru, kimilerine göre yanlış yaptı,” diyelim.
Pekala, yemin ettikten sonra Sayın Başbakan’ın “CHP’nin bu seferki ‘çark edişi’ hayırlı oldu,” demesine ne buyrulur?
“Nihayet doğru bir karar verdiler” demek varken “…Çark edişi hayırlı oldu” demek de nenin nesi?
Aslında bu tavır “Üzüm yemek yerine, bağcıyı dövmek” anlamına geliyor. Aslında burada; CHP’nin neden yemin ettiğini değil, Başbakanın neden böyle bir ifade kullandığını sorgulamak gerek…
Bu kadar itici ve kaşıyıcı ifadeler kullanan bir başbakanla -memleketin geleceği üstüne- de nasıl anlaşılır bilemiyorum.
*
Sayın Başbakan, Kılıçtaroğlu yönetimini eleştirmekten çok, hep eskilere takılıyor. Başbakan. “CHP yattı kalktı Ak Partı laiklik karşıtıdır, dedi. Yattılar kalktılar bunu konuştular.” diyor.
Burada söylenecek iki şey var.
Sayın Başbakan hâlâ yüzde 50’nin şokunda.
Çünkü, Kılıçtaroğlu’nun CHP’si; laiklikten önce bu ülkenin ihtiyaçlarını, eksiklerini, öncelikli sorunlarını tespit etmeye çalışmış ve laiklik konusu -neredeyse- hiç gündeme bile getirilmemişken, Sayın başbakan “CHP yattı kalktı Ak Parti laiklik karşıtıdır, dedi. Yattılar kalktılar bunu konuştular.” demesi, yüzde 50’nin şokunda olduğunu göstermiyor mu?
Bu da gelecekte Sayın Başbakan’ın yanlışa doğru gideceğinin bir göstergesidir, gibi geliyor bana.
*
Aslında seçim sonucu AKP’nin başarısı mı, yoksa CHP’nin yenileşme sürecinde yaşadığı sıkıntıların bir sonucu mu tartışılır.
Belki de ikisi de…
Seçim sürecince halka sunulan yeni kadro, yeni anlayış ve yeni somut projeler yeterince tanıtılıp, anlatılamayınca da yeni CHP, ilk girdiği sınavda beklenen başarıyı gösterememiştir.
Ancak, bundan sonrasında ana muhalefetle birlikte çözümlenebilecek o kadar sorun varken (başta Anayasa), Sayın başbakanın -nasıl olsa yüzde 50 çoğunluk bende- düşüncesiyle bu itici, kırıcı, bundan sonrasında da çözümsüzlük yaratabilecek konuşmaları, üstelik de vatandaşın ağzıyla “CHP’nin omurgasız olduğunu” ileri sürmesi, anlaşılır gibi değil…
Böyle bir durumda elbette niyet belli.
Tek başına ve yüzde 50 çoğunlukla iktidar olan bir partinin genel başkanının başarı şokunun hâlâ devam ediyor oluşu…
Bunun sonucunda da ‘alaycı’ tavırla yaklaşarak karşısındakini olabildiğince küçümsemesi…
*
Gerçekten de CHP’nin durumu “Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık.” gibi.
Bundan sonra seyredeceğimiz senaryolar doğrusu beni korkutuyor doğrusu…
*
Şimdi düşünüyorum da Sayın Başbakanın Kılıçtaroğlu ile ilgili söylemlerini hem Sayın Cumhurbaşkanı ve hem de Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek nasıl değerlendirir merak ediyorum…
Ya siz?
0 yorum:
Yorum Gönder