Demek ki bir zamanlar memleketimin bazı yerlerinde ayna yokmuş ki bu hikâye çıkmış ve günümüze kadar da gelmiş.
Nedir o hikâye?
“Ak-kara” hikâyesi canım bilirsiniz!
Hani adamın biri berbere gitmiş ve berber, daha henüz tıraşa başlamadan vatandaş ha bire saçlarının ak mı, kara mı olduğunu sorup duruyormuş ya .
Sabırlı berber “Telaşlanma! Makası attığım zaman biraz sonra önüne düşer, o zaman sen de ‘ak mı, kara mı’ görürsün.”demiş.
*
Seçimin sonuçlanmasıyla birlikte kimin saçı ak, kiminki kara olduğu sandıkların açılmasıyla birlikte belli oldu.
Yani, saça makas vuruldu ve saç öne düştü. Şimdi herkes ona göre yorumunu da değerlendirmesini de yapacak.
*
Çıkan tabloda; birileri örgütçülüğün ne olduğunu iyi öğrenip, ileriyi görme adına çok önemli stratejiler ortaya koyarken, birileri ya dünlerde dolaşıp duruyor, ya da bir zamanlar mazinin derinliklerinde -cahiliye devrinde yapılanlar gibi- kendine ciddi pirim yapıyormuşçasına meydan okumalarla uğraşıyor olduğunu görebiliyoruz...
Evet, siyasette belki bu meydan okumalar, bağırıp çağırmalar; beklenmedik ani iniş-çıkışlar; umulmadık yanıt vermeler olsa da söylenenlerin ve yapılanların altının doldurulması, gerekçelerinin anlatılması gerekir.
Demek ki AKP Genel Başkanı ve Başbakan Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın dışında bunu tam olarak başaran olamadı.
Demek ki bu başarının altında ciddi bir yetenek, sağlam bir danışmanlık, şaşırtıcı bir strateji ve pratik bir zekâ ve müthiş bir inanç yatıyor...
Demek ki diğer liderlerin eksiklikleri burada!
*
Kılıçtaroğlu, bu seçimde başarısızmış gibi görünse bile; ilk liderlik tecrübesi olduğundan kendisine yüklenilmemesi gerek, diye düşünüyorum.
Çünkü Deniz Baykal gibi tecrübeli ve hatip bir liderin arkasından, onca kurt politikacıları içinde barındıran bir CHP’ye lider olmak ve onca kurt politikacıların arasından sıyrılarak bu noktaya gelmek, yine de Kılıçtaroğlu için büyük başarı olsa gerek.
*
Aynı şeyi Sayın Bahçeli için söyleyemiyorum...
Dürüst, çalışkan, milliyetçi ruhu üst düzeylerde olan akademisyen bir lider...
Üstelik de bu zamana kadar partisi içinde yaşanan sosyalleşmeleri ve pozitif değişimlerdeki uğraşılarını hiç kimse görmezlikten gelmemeli.
Bütün bunlara rağmen Sayın Bahçeli’nin MHP’deki liderliğinin daha uzun süre devam edebileceği veya ettirilebileceği ışığı görünmüyor gibi.
Çünkü MHP bugünkü durumundan -çok haklı olarak- hiç de memnun değil.
Yani efendim, Sayın Bahçeli önüne düşen sonucu çok iyi değerlendirmeli.
Bir liderin hedefi partisini iktidar yapmaksa veya bir önceki döneme göre sandalye sayısını yükseltmekse Sayın Bahçeli bunu başaramadı.
Geriden gelen dinamik güç, bundan sonrasında Sayın Bahçeli’yi ciddi şekilde zorlayacağa benziyor.
O nedenle de yapılacak tek şey var. Hem halkın hem de örgütün sesine kulak vermek...
Bence bu dönem; hem MHP’liler hem de Sayın Bahçeli için karar anı.
MHP ve Bahçeli bu sonuca (bu sese) kulak vermeli!
0 yorum:
Yorum Gönder