web 2.0

16 Mayıs 2011

20110517 - "GÖZLERİN GÖRMÜYOR AMA İŞ VERMİŞİZ"

“GÖZLERİN GÖRMÜYOR AMA İŞ VERMİŞİZ”

“Sana iş verdim ya daha ne istiyorsun?”
“Bunca sağlam insan işsizken, gözlerin görmediği halde sen iş bulmuşsun kes sesini de otur oturduğun yerde!”
“Bu rakama çalışmak isteyen binlerce sağlam insan var!”
...
Daha bunlara benzer birçok anlam çıkarabilirsiniz.
Sorun ne?
Sorun, sorunlarını çözmekle yükümlü olduğu yurttaşına karşı yaklaşım biçimi...
Halkımızın bir sözü vardır ya hani “Ne söylediğin değil, nasıl ve hangi niyetle söylediğin önemlidir.” denilir...
*
Konu şu efendim:
Yer Batman: Bölge Devlet Hastanesi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ Batman Bölge Devlet Hastanesini ziyaret eder. Hastanede taşeron firmada çalışan görme engelli Nurullah Mehmetoğlu adlı işçi; “Biz burada asgari ücretle çalışıyoruz. Koşullarımızın iyileştirilmesini istiyoruz. Müteahhit şirketlerin elinden ne zaman kurtulacağız?” diyerek Bakan’a dert yanar.
Bakan Akdağ da bu soru üzerine âmâ işçi Nurullah Mehmetoğlu’na sitemle şu karşılığı verir:  “Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz. Para kazanıyorsun değil mi? Müteahhit şirketlerde çalışıp para kazanmaya da devam edeceksiniz, hadi bakalım...” diyerek “Lafı daha fazla uzatma da git.” demeye getirir.
*
Sayın bakanın verdiği yanıta düz mantıkla bakıldığında sayın bakan haklı.
Neden haklı?
Ülkemizde -asgari ücretle de olsa iş bulunamıyorken,- iş bulmuş âmâ bir vatandaşımızın şikâyetçi olmaması gerekir(!)
Peki bugün asgari ücret ne kadar (01 Ocak 2011-30 Haziran 2011)?
16 yaşın üstündekiler için bürüt 796,50 TL., net’i ise 629.96 TL.
Günlük: 16 yaşın üstündekiler için 26.55 TL. bürüt.
Şimdi bu insanın evli ve en az iki çocuklu olduğunu düşünürsek, karşısında bakanı da görünce ne desin?
“Sayın bakanım çok yaşa! Asgari ücret de alsak sayenizde iyiyiz.” mi desin?
O gözleri görmeyen işçi, aylık net 629,96 TL. ile geçinemediğini söylemesin mi?
Üstelik taşeronun yanında çalışıyorsa elbette durumlarının iyileştirilmesini isteyecektir. Bunun böyle olacağını kıdemli ve tecrübeli siyasilerimiz nasıl bilmezler ve ona göre o işçinin “İyileştirmekten muradı nedir?” neden öğrenilmek istenmez ki?
Ve neden hemen Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz.” Denilerek kusuru insanın yüzüne pat diye söylenir.
“Görmediğin halde para kazanıyorsun değil mi?” diye soran Bakan’a “Evet” yanıtını veren Nurullah Mehmetoğlu “Müteahhit şirketlerin yanından ne zaman kurtulacağız” der.
 Bunun üzerine bakan Akdağ; “Müteahhit şirketlerde çalışıp para kazanmaya da devam edeceksiniz, hadi bakalım...” deyip gönderir.
*
Acaba o yüklenici şirkette hangi koşullarda işçi çalıştırıyor? Acaba ne tür bir uygulama var? deyip, karşısındaki işçiye biraz zaman ayırıp bunları konuşmanın yerine, hemen kestirmeden ‘kusuru yüzüne vurularak’ ve sonunda da “Hadi bakalım” denilerek başından savılıyor...
*
Ne diyelim...
Ben de buradan anlıyorum ki madalyonun tek bir yüzü var. Görülmek istenen yüzü...
Başka bir yüzü yok...
Kim madalyonun iki yüzü var demişse, doğru dememiş...
Artık öyle düşünmeye başlıyorum...

0 yorum:

Yorum Gönder