20110516 - YOKSA BLÖF MÜ YAPIYORLAR?

YOKSA BLÖF MÜ YAPIYORLAR?

Başbakan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Ekranda tartışalım” çağrısına Düzce’den yanıt vermiş...

“Haddine mi ya!” demiş. “Sen daha çıraksın, dur bakalım! Bu lig meselesi. Amatör kümede oynayanla süper ligde oynayanı bir araya getirmek mümkün mü? Sen daha çok ekmek yiyeceksin” demiş.

Hadi buyurun bakalım.

*                                               

Yöntem belli: Açık tahrik…

Küçük görme...

Hafife alma...

Önemsememe...

Tepeden bakma...

Ve elbette böbürlenme...

*

Eskiden liderler seçim öncesinde ekran önünde tartışırlardı...

Hem de öyle bir tartışma ki, ekipleriyle gelirler, önlerindeki dosyalarıyla konuşurlardı...

Hemen ertesi gününün gazetelerinde köşe yazarlarının bin bir değişik yorum ve değerlendirmeleri, haber manşetlerinin veriliş şekilleri kuşkusuz kamuoyu üzerinde etkisini de gösterirdi.

*

Epey zamandır, liderleri ekranların açık oturum toplantılarında göremiyoruz.

Aslında “Liderlerin yapacağı açık oturumlara hasret kaldı memleket,” dersem, yanlış söylememiş olurum. Keşke AKP Genel Başkanı ve Başbakan, CHP Genel Başkanını küçümsemese de içeride ve dışarıda yaşadığımız şu memleket meselelerini nasıl çözeceklerini karşılıklı olarak bir de ekranları başında seyreden millete anlatsalar…

Biri bir tarafta atıp tutuyor, diğeri bir başka tarafta...

Hani, “Uzaktan gazel okumak” diye bir söz vardır ya, bütün liderler de meydanlarda vatandaşa esip gürlüyorlar...

Sonuç!

Sonuç yok...

Sonuç, liderlerin tatmin olabilmesi…

Belden aşağı yapılan söylemlerin esintileriyle epey bir zaman memleketin gündemini işgal etmeleri,  sonra da her şeyin unutulması…

*

Oysa liderlerden biri diyor ki, “Hadi gel. Sen de dosyalarını getir ben de... Sen de memleketin bugünkü durumunu anlat ben de... Bu zamana kadar neler yaptığını, vatandaşa yansımasını; yapacaklarının nasıl yapacağını, ekranları başındaki yurdum insanına somut olarak anlatalım,”  diyor. “Yok, siz benim ortaya koyacaklarımı çürütürseniz, daha iyi ya, yarın belki de yüzde 55-60’ları bulabilirsiniz...”  demeye getiriyor.

Üstelik, Sayın Başbakan, nasıl olsa kalfalıktan ustalığa geçtiğine göre...

Olgunlaşmış, gelişmiş, değişmiş olduğunuza göre...

Üstelik Türkiye’yi ve dünyayı her yönüyle çok iyi öğrenip tanıdığına göre, bu teklif Sayın Başbakan için de iyi bir fırsattır,  diye düşünüyorum…

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanını mat edip, belki de daha uzun yıllar, hiçbir lider kendisiyle aşık da atamaz.

Hem; Sayın Başbakan birinci lig, amatör lig diye de düşünmemeli. Kendisi de biliyor ki -yarışı önde götürse de- ikisi de (aralarında tecrübe farkı kabul edelim) aynı ligde yarışıyorlar.

*

Düşünüyorum da bu halk neden bu iki lideri -özellikle seçime son bir hafta kala- karşı karşıya getirmiyor ki?

Meydanlarda mı daha başarılılar, ekran karşısında mı bir göstersinler bize...

“Biri meydan okuyarak, diğeri muhatap almayarak” memleket üzerinden birbirlerine blöf mü yapıyorlar?

Biz de arada kaynayıp gidiyor muyuz yoksa?