KADROLAR HAZIR YARIŞ ÇEKİŞMELİ GEÇECEK
Henüz ısınma turları, alışma toplantıları sürecindeyiz.
Bu seçimin ilk bir-iki haftası sessiz sedasız taktik denemelerinin hayata geçirilmesi çalışmalarıyla geçecek gibi görünüyor.
Tıpkı rakiplerinin gücünü bildiği halde yine de tedbirin elden bırakılmadığı karşılaşmalar gibi…
Taraflar önce; rakibinin neler yapıp yapamayacağını görecek, birbirlerinin açıklarını iyi kullanıp kullanamamalarını deneyecekler...
Rakiplerini anlama çözme gözlemlerinin sonrasında nefes durumlarını sahaya yayacaklar...
Sonra da özellikle son bir iki hafta kala (yani maçın son çeyreğinden sonra) bütün gayretleriyle (ellerindeki bütün kozlarıyla) taktikleri de sahaya yayarak sonuca gitmeyi deneyecekler…
*
22 Hazirandaki siyaset maçına kim daha iyi hazırlanmışsa, kim kazanmak adına inanmışsa, kim verilerini sahaya yansıtmayı bilebilmişse hiç kuşkusuz hakem (halk) o yönde karar verecek…
*
Seçim sahasına inen siyasiler Türk insanının ruh halini ve duygusal zekâsını da iyi analiz etmesi gerekecek...
Aslında siyaset sahnesine çıkan bütün siyasiler Türk insanının ruh halini ve duygusal zekâsını -kuşkusuz- en ince detayına kadar analiz etmişlerdir...
O yüzden zaten ziyaretlerde kahveler dağıtılıyor ya (Hani bir fincan acı kahvenin kırk yıl hatırı oluyor ya)... O yüzden içilen bir fincan kahve ve kahveyle birlikte edilen dostane sohbetler birçok şeyi unutturuyor ya...
*
Aslında bir futbol maçıyla, bir seçim yarışını aynı kefeye koymak, çok da doğru ve akıllıca gibi görünmese de; taktik, hırs, sabır, sakinlik ve inanmışlık bakımından birbirleriyle benzerlik olduğunu düşünüyorum ben…
Çünkü siyasette de futbolda da akıllı bir taktikle sahaya çıkamayanlar, hırsını kontrol edemeyenler, sabırlı olamayanlar, sakinliğini koruyamayanlar ve kazanma inançlarını beyin ve yüreğine yansıtamayanlar mağlup olmak zorundadırlar...
*
İster futbolda isterse siyasette; geçmişte yapılan doğru ve yanlışlardan ders çıkarma, kendilerini izlemeye gelen taraftarlarına (kendilerine oy veren seçmenlerine) kendilerinin ortaya koyduğu güce hayran bırakma ve kendilerini izlemeye devam ettirebilmeyi başaramazlarsa; önden, arkadan, sağdan, soldan gelen rüzgârlar bile beklenen etkiyi veremez gibi geliyor bana...
*
Yine diyorum, siyasetle futbolun benzer özellikleri yok gibi görünse de hem siyasiler hem de yeşil sahalara başarmak için çıkan futbolcular becerilerini hayata geçiremezlerse, işte o zaman yandı gülüm keten helva...
*
Bir takım çalışması ve sonuç oyunu olan her ikisinde de deneyim, güç ve yapılan yanlış ve doğruların bir hesaplaşması, özeleştirisi ta en baştan itibaren mutlaka yapılmış olmalı!
İşte bugünler o hesaplaşmaların ve özeleştirilerin yapılacağı günler...
Asıl güç ve taktiklerin sergileneceği günleri -yani bizleri ısıtacak günleri- yakın zamanda hep birlikte göreceğiz...
Evet, kadrolar hazır ve yarış çekişmeli geçeceğe benziyor...
0 yorum:
Yorum Gönder