20110425 - TÜLAY KAYNARCA O İÇİMİZDEN BİRİ:

TÜLAY KAYNARCA

O İÇİMİZDEN BİRİ:

“Tülay Kaynarca” ismini her duyuşumda sakinlik gelir benim aklıma...

Aklı başındalık...

Tane tane konuşma...

Ve özgüven...

Belki de bütün bu özelliklerin toplamı olan bir merkez üssü oluşu...

Neden böyle düşünüyorum bilemiyorum ama Sevgili Tülay Kaynarca ile ilgili -çok yakın olmasak da-  benim aklıma ilk bakışta bunlar geliyor.

Bir de insana güven veren tavrının, içtenliğinin yüz hatlarıyla bütünleşen tebessümünün dışarıya yansıması...

Hep samimi, hep yapıcı ve hep sahip çıkıcı meslektaşlarına karşı...

*

Tabi bir de Sevgili Yavuz Kaynarca...

Tülay Kaynarca’nın çok sevgili eşleri...

İlk kez Manşet gazetesinde genel yayın yönetmeni olarak tanımış, sonra da kendisine gıcık olup, yazımı vermemiştim...

Hep böyle olmaz mı, önce gıcık olursun, sinir olursun. Karşındaki kişinin işine olan hassasiyeti, işiyle bütünleşmesi, onunla yaşaması karşısındaki kişiyi sinir eder...

Bırakın gülmeyi tebessüm bile edemez. Bu da sinir olmak için yeterli ve geçerli bir bahane değil midir?

Ama bu durumun stresli bir koşuşturmacanın sonucu olduğunu biliyorum.

Sonra!

Sonra Sevgili Yavuz Kaynarca’nın hiç de öyle biri olmadığını, tıpkı sevgili eşi gibi candan tebessüm edebilen, çalışkan ve en önemlisi de etrafındakilere faydalı iyi bir gazeteci olduğunu öğrendiğimde, kendisine yönelik ön yargılarım tamamen tükendi...

2002 yılından bahsediyorum...

Sonra aynı işi yaptığımızdan dolayı birbirimizi uzaktan uzaktan izleyip, karşılaştığımızda da nazik bir şekilde beşeri ilişkilerimizi sürdürerek bugünkü noktaya geldik.

*

Onlar kendi yollarını çizdiler ve gazeteciliği biraz olsun geri planda bırakarak siyasete ağırlık verip o yolda yürümeye başladılar...

Ve bugün, gelinen noktada sevgili Tülay Kaynarca, İstanbul 3. bölgeden -ve seçilebilme ihtimali yüksek olan bir sıradan (8. sıra)- milletvekili adayı olarak yoğun bir temponun içine girecek...

Hiç kuşku yok ki, bir meslektaşı olarak kendisini parlamento da görmenin beni mutlu edeceğini söylemek isterim.

Bir yerel gazeteci olarak; yerel gazetelerin ve gazetecilerin sorunlarını çok iyi bildiğini bildiğim eski İYGAD başkanımın mesleğine ve meslektaşlarına sahip çıkacağı konusunda hiç bir kuşku duymuyorum.

Çünkü o, her şeyden önce sosyal sorumluluk sahibi biri...

Üstelik bir kez daha tebrik ediyorum ki partisi içinde üst yönetime (önermeler olmuş olsa da) kendisini kabul ettirmiş olması müthiş bir başarı...

Seçilip meclise girmesini de yürekten arzuluyorum...

Arzuluyorum çünkü bir yerel gazetecinin mecliste olması müthiş bir şey...

Ayrıca; (partideki görevlerinin dışında) bir yerel gazeteciyi seçilebilecek yerden aday gösteren AKP üst yönetimine de teşekkürlerimi göndermeyi, bir yerel gazeteci olarak borcum olduğunu düşünüyorum...

Bundan sonrası Tülay Kaynarca’ya ve ona sahip çıkacak olanlarına kalmış. ...

Sevgili Tülay Kaynarca yolun, şansın, bahtın açık olsun...