“ALDIĞI ÖDÜLÜN BEDELİNİ ÖDÜYOR”
Siyaset ve devlet adamlığının etkisi; büyük, içinden çıkılmaz gibi görünen olaylar karşısında ortaya konulan çaba ve özverilerin etkili oluşuyla da ortaya çıkar.
Sorunun çözümü, bölgede yaşanan krizin ülke vatandaşına zararsız bir şekilde sonuçlanmasının başarılmasıyla da kendini gösterir.
*
Son günlerde Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan halk ayaklanmaları karşısında bütün dünya dikkatle ve merakla olayları izlerken, biz de aynı şekilde; dikkatle, merakla ve tedirginlikle yaşananları izliyoruz…
Özellikle en son Libya’da çıkan iç karışıklık sonrasında orada ticaret yapan 25 bin vatandaşımızın iş yerlerinin yağmalanması, can güvenliğinin tehlikeye düşmesi durumunda Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin harekete geçmesinden daha doğal ne olabilir ki?
Üstelik de böyle durumlarda -elbette olmaması istenir ancak- diplomatik hatalar da yapılabilir. İşte tam da burada bu gibi olağanüstü durumlarda; ana muhalefetiyle, muhalefetiyle iktidara yanlış yaptırmamak, yapılabilecek olası hataların önüne geçmek, hükümetin diplomatik girişimlerine destek olmak, oradaki vatandaşlarımızın biran önce kurtarılması için dayanışma örneğinin gösterilmesinin dışında yapılabilecek daha önemli bir şey ne olabilir ki?
*
Yaşananlar son derece ciddi ve hayati önem taşımaktadır…
Söz konusu olan vatandaşlarımızın biran önce kriz bölgesinden kurtarılmasıdır…
Hiçbir Türk siyasetçisinin bu gibi durumlarda ucuz politika yapma hakkı yoktur…
Hele bu olağanüstü durumda ana muhalefet partisi liderinin “Aldığı ödülün hakkını veriyor!” gibi bir ifade kullanması da şık değildir.
*
Evet, bir başbakan, iç politikada muhalefeti tatmin etmeyen çalışmalar yapabilir, yanlış kararlar da alabilir ve muhalefet de her türlü eleştirisini yapabilir. Ancak söz konusu olan, olağanüstü durumlarda vatandaşlarımızın kurtarılmaları ise burada yapılabilecek tek şey top yekun bütün olanaklar kullanılarak vatandaşlarımızın burnu bile kanamadan o krizin içinde çekip çıkarılmasıdır…
Diğer işlerin nasıl olsa daha sonra da telafisi olabilir…
*
Bugün için içinde bulunulan kriz ile ilgili hükümet gereğini yapıyor.
Oluşturduğu kriz masasıyla yapıyor…
Gönderilen uçaklarla yapıyor…
Gönderilen hızlı feribotlalarla yapıyor…
Dışişlerinin diplomatik girişimlerinin peşini bırakmadığı, oluşturulan kriz masalarıyla her an bilgi trafiğinin devam ettiği bilgisi de veriliyor…
Daha ne yapılabilir ki?
*
Evet, Sayın Başbakan polemik yaratacak çıkışlarda bulunmuyor mu?
Bulunuyor…
Tahrik edici söylemleri yok mu?
Var…
Ama normal süreçte hangi siyasetçinin yok ki?
Bugün içinde yaşadığımız bu kriz döneminde hükümet kendine düşeni yapma gayreti içindeyken, oradaki vatandaşlarımızın krizin içinden zararsız çıkarılması için büyük bir gayretin içinde olduğu görülürken, CHP Genel Başkanı krizin çözülmesine katkı sunmak yerine, “Başbakan aldığı ödülün bedelini ödüyor” diyerek, gündemin bambaşka bir noktaya çekilmesi ne kadar doğru bir siyaset anlayışıdır ben henüz anlamış değilim…
Yarın kriz yerini sakinliğe bıraktığında kimin doğru kimin yanlış yaptığı da gün yüzüne çıkacak…
Keşke, Sayın Gandhi böyle bir söylemde bulunmasaydı…
Keşke!
0 yorum:
Yorum Gönder