SAKİN VE
AKLISELİM OLMA ZAMANI!..
Önce, Tunus'tan başlayan kıvılcım, arkasından , Mısır, Libya… derken Afrika kıtasının kuzey kısmını batıdan doğuya doğru istila ediverdi…
Bu ülkelerin neredeyse tamamı da Müslüman.
Göstermelik meclisleri olsa da son söz tek adamın…
Tek adam ve şürekasının yaşam şartlarıyla, çoğunluğun adı olan ‘halkın’ yaşamı arasındaki gece ve gündüz farklılığı, ancak 2011’e kadar sakinliğini koruyabildi.
Bir taraf mutlu mesut, diğer taraf perperişan…Bir tarafın bir eli yağda, balda, elinde her türlü olanak var; diğer tarafın elinden bütün olanaklar alınmış…
Himmete muhtaç…
Tek adam ne verirse onunla yetinilecek…
Çoğunluğa nasıl bir yaşam programı lütfedilmişse, çoğunluk o tarzı benimsemek zorunda…
Bu da kimi yerlerde kırk, kimi yerlerde otuz, kimi yerlerde daha az veya daha fazla devam edip sürdü…
Her şeyin bir dayanma noktası vardı, dolma ve taşma zamanı vardı ve Kuzey Afrika’da bu zaman geldi, kapasite, 2011 yılı ile birlikte taşıp, Afrika’nın kuzey-batısından başlayarak kuzey-doğusuna doğru gelmeye başladı…
Yani Kuzey Afrika, batıdan doğruya doğru alev alev…
Dünya, renkli camlardan Afrika’yı seyrediyor…
Birileri, aylar öncesinden Kuzey Afrika’da bir isyan çıkarsa ‘domino’ etkisi yapar nasıl bir mesaj verildiyse itibariyle de Afrika, ‘Domino etkili isyan ve ayaklanma rüzgarı’nın etkisinde sallanıp duruyor…
*
Yıllardır ihtişamlı hayat süren devlet başkanları (daha doğrusu kralları), ülkelerini terk etmek zorunda kalıyorlar. Direnenlerse, zaten onlar da uzun süre direnemeyip ya mallarıyla birlikte ya da ne var ne yok bırakıp terk ediyorlar.
Çünkü azınlığın çoğunluğa karşı ‘topu-tüfeği’ olsa da uzun süre direnemeyecekler, sonunda -tarihte onlarca örneği olduğu gibi- Kuzey Afrika’nın direnenleri de direnmekten vazgeçip, yıllardır yönettikleri ülkelerini halk idaresine devretmek zorunda kalacaklar …
Cezayir başkanı öyle yaptı, Mısır denedi pek başaralı olamadı, Libya Lideri’nin de ülkeyi terk ettiği ajanslara düşen haberler arasında
Evet, görünen o ki bu ülkeler hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak…
Taşlar yerinden oynayıp duruyor…
*
ABD’nin yerle bir ettiği Saddam’ın Irak’ına bir türlü barış gelmedi ve yıllardır kaynayıp duruyor…
Sakinmiş gibi görünse de için için patlaklıkların devam ettiği Kuzey Irak da bu isyan zincirinin halkasına ulandı…
*
İran’da; rejimin baskısından dolayı ne olup ne bitiyor pek anlayamasak da dört yıl önce “On yıla kadar İran’da da taşlar yerinden oynar” diye yazmıştım, orada da huzur yok…
*
Bütün bu ateş çemberinin arasında Türkiye, şimdilik sakin gibi duruyor ki, aslında asıl buralarda çok dikkatli olmak gerekiyor…
Asıl bu günlerde; muhalefetiyle, iktidarıyla birbirleriyle kenetlenmek sakin ve aklıselim davranmaya çalışarak ateş çemberinin ortasında, memleketi serin tutmayı başarmak gerek…
Yoksa bedeli çok ağır olur…
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder