BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE ACEMİ ELÇİLİK
Bir büyük elçinin basın özgürlüğü ile ilgili yaptığı değerlendirme “Bir ülkenin iç işlerine karışmak” olarak değerlendirildi.
Hem de hiç vakit kaybedilmeden…
Evet, ABD Ankara Büyükelçisi’nin basın özgürlüğü ile ilgili yorumu doğru bulunmayabilir… Yorum doğru bile olsa, yorum yapmanın büyükelçiye düşmeyeceği de söylenebilir… Hatta bir ülkenin basın özgürlüğünü eleştirenlere, “Önce kendine bak, sonra etrafa bir şeyler de söyle!” de denilebilir…
Bunların hepsine eyvallah…
Fakat ne diyor başbakan: “Bugün yargılananlar düşüncelerinden, yazdıkları yazılardan dolayı değil, başka bir eylemden dolayı takip altındalar. Maalesef bu yaygaraya, üzerine hiç vazife olmadığı halde hariçten birileri de inanıyor ve görüş bildiriyor. Türkiye’yi tanımaz, bilmez, ne nedir hiç haberi olmaz. Çıkar, hemen orada bir tuzağa gelir, bir tezgaha gelir, arkasından açıklama yapılır. İşte buna acemi elçilik denir.” diyor…
Demek ki bu iş; içişlerine karışmak, değil, acemi elçilikmiş…
*
Aslında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakıröter’in önceki gün konuk olarak katıldığı bir TV programında ortaya koyduğu küçük bir detay, Büyükelçinin yaptığı açıklamanın öyle pek de ‘acemice’ yapılan bir açıklama olduğunu göstermiyor…
Çakıröter; “Büyükelçi bu görüşünü resepsiyondaki konuklar ve basın mensuplarıyla paylaştıktan sonra, Büyükelçi’ye; gerek Odatv gerek balyoz davasıyla ilgili sorular yöneltildi. Büyükelçi’nin bu konuyu anlamakta güçlük çektiğini’ samimi bir şekilde paylaşırken, bu düşüncesini de ortaya koymuş oldu. Büyükelçinin anlamakta güçlük çektiği şey “Bir taraftan basın özgürlüğünü koruyacağız deyip, bir taraftan basın mensuplarının tutuklanmasını anlayamıyoruz,” demesiydi.” diyerek büyükelçinin sözlerini aktardı..
Ve Büyükelçi’ye anında yanıt verildi.
Üstelik, büyükelçi aynı resepsiyonda hem basın özgürlüğü hem de yargının bağımsızlığı konusunda dünyaya örnek olabilecek olan ülkeler arasında ABD ile Türkiye’nin de olduğu açıklamasını yapmış zaten. O kadar da acemi değilmiş.
*
Utku Çakıröter’in Washington’dan gelen mesajın; “Bir müttefikimizin sınırı aştığında eleştirileri(mizi) gündeme getirmekte tereddüt etmeyiz,” şeklinde olduğunu söylüyor...
Nereden geliyor bu mesaj? ABD’nin merkezinden…
Kim söylüyor?
ABD Dışişleri sözcüsü...
Ne zaman ve niye söylüyor olabilir?
Sayın Başbakan’ın ABD Ankara Büyükelçisine ‘Acemi elçi’ yakıştırması yaptıktan sonra…
Wasington, büyük elçisine sahip çıkarken, Sayın Başbakan’a da “Bir ABD büyükelçisi kolay kolay acemilik yapamaz!” mesajını veriyordur, herhalde…
Başka türlü niye böyle bir açıklama yapılsın ki?
Zaten ‘acemi büyükelçilik’ ile ilgili tartışmalar da birden bire kesiliverdi…
*
Ya Wasington’un “Bir müttefikimizin sınırı aştığında eleştirileri(mizi) gündeme getirmekte tereddüt etmeyiz …” şeklindeki açıklamasına cevap verildi mi?
Hiç kuşkusuz en yakın sürede Wasington da cevabını alır?
Sınırı aşanın müttefikleri değil, büyükelçileri olduklarını anlarlar…
Öyle değil mi?
0 yorum:
Yorum Gönder