20110104 - BAŞKAN DR. HASAN AKGÜN'E TEŞEKKÜR VE HATIRLATMA

BAŞKAN DR. HASAN AKGÜN’E TEŞEKKÜR

 VE HATIRLATMA

Yolu Büyükçekmece’den geçen herkes mutlaka görmüştür...

Birinci geçişinde olmasa da ikincisinde, üçüncüsünde, beşincisinde...

9 Metre yüksekliğindeki Mustafa Kemal Kocatepe’de posteriyle, 9 metre yüksekliğinde 6 metre eninde Türk bayrağı mutlaka gözünüze ilişmiş ve göğsünüz kabarmıştır...

Kim bilir belki de “Harika!” demişsinizdir.

“Köprünün her iki tarafına ne de güzel yakıştı! Çok güzel düşünülmüş” diyerek de gururlanmışsınızdır da...”

Bir tarafta; Kocatepe üzerinde kocaman bir Mustafa Kemal, diğer tarafta al renkli ay yıldızlı bayrağımız...

Nasıl da insanı duygulandırıyor...

*

Her sabah; ‘Deve Bağırtan’ bayırını iner inmez, ilk yaya üst geçidinin görünmesiyle birlikte, misafirlerini karşılayan, üst geçidin sol ayağına Mustafa Kemal’in Kocatepe’deki posteri, diğer tarafta Türk Bayrağı’nı görüyor olmam beni müthiş duygulandırıyor...

Evet, her sabah, -Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün başta olmak üzere, Mustafa Kemal’in fotoğrafını ve Türk bayrağını o geçidin ayaklarına koymayı akıl edenlere;- bana Mustafa Kemal’in derin düşünüşünü, o muhteşem görünümlü  ‘al’ renkli bayrağımızın Türkiye’min dününü hatırlattığı için yüzlerce kere teşekkür ederim...

Ve hemen her gün; sanki “Ne olacak bu memleketin hali?” dercesine, eli çenesinde düşünen Mustafa Kemal’e kimi zaman susarak, kimi zaman “Güzel günler göreceğiz Atam!” diyerek, birkaç saniye içinde geçip giderim oradan...

*

Yaya üst geçidinin sağ tarafındaki muhteşem görünümlü al yıldızlı bayrak ise yine her sabah bu ülkenin hangi şartlarda kurulduğunu, o özgürlük timsali bayrağın renginde binlerce ‘şüheda’nın kanı olduğunu hatırlatıyordu...

Aynı zamanda; günde yüzlerce, binlerce aracın geçtiği eski Londra asfaltının (E-5 karayolu) üzerindeki bu bayrak bize, tıpkı Çanakkale boğazında yazıldığı gibi “Dur yolcu! Bu toprak bir devrin battığı yerdir!” diye sesleniyordu sanki!..

Ve ben de, o iki önemli posterin oraya konulma düşüncesini ortaya atanlara, uygulama onayını verenlere ve o iki değeri oraya özenle monte edenlere, -bana ve her gün o yol üzerinden geçen binlerce insana- bu duyguları yaşattıkları için sonsuz teşekkürler ediyorum...

*

Gel gelelim ki bir üzüntümü de paylaşmadan edemeyeceğim...

Bir şeyi düşünmek, hayata geçirmek müthiş bir şey...

Ya sonrası!

Bakımı, korunması, sahiplenilmesi meselâ...

İşte bu eseri bize sunmuş olanlara -belki de farkında olmadıkları için- küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum...

Oraya koyduğunuz o kocaman Türk Bayrağı yırtılmış (boyaları düşmüş, suntası kırılmış), sanırım görmediniz! Uzaktan muhteşem görünen ay yıldızlı bayrağa yaklaşıldıkça bayrağın, suntasının (veya tahtasının) enlemesine boydan boya yarık şeklinde açılmış olduğunu göreceksiniz ki, bu görüntü hiç de hoş bir görüntü değil!

İnsanın yüreğini sızlatıyor...

Eğer; büyük anlam ifade eden bu küçücük eksikliği en kısa sürede giderirseniz sizlere teşekkürü bir borç bilirim...

Hani -gözden kaçmış olabilir diye- hatırlatayım istedim...