web 2.0

25 Ocak 2011

20110125 - "SİZE, BİR KİŞİ 'EŞEK' DERSE ALDIRIŞ ETMEYİN!"

“SİZE, BİR KİŞİ ‘EŞEK’ DERSE ALDIRIŞ ETMEYİN!”
İYGAD (İstanbul  Yerel Gazeteciler Derneği), geçen hafta üyelerine gönderdiği e- posta’da “Bir meslektaşımızın; bir belediye başkanı tarafından tartaklandığı, izliyor olduğu toplantıdan yaka paça dışarı atıldığı” yönünde bilgi geçiyor.
Bu bilgide “Başta belediye başkanı olmak üzere, o toplantıda bulunanların yaptıklarının(!) ‘kabul edilebilir olmadığı’ -dernek üyesi olmasa bile- meslektaşlarının yanında olduklarının” mesajı veriliyor…
Ben, işin bu tarafında değilim. Bir belediye başkanı -eğer psikopat değilse- hiçbir gazeteciyi yaka paça dışarı atabileceğine ihtimal vermiyorum…
Söz konusu başkanın da böyle bir şey yapabileceğini düşünemiyorum.
*
Diyelim ki denilenler doğru ve toplantıya davet edilen bu gazeteci,  davet edildiği toplantıdan yaka paça dışarı çıkarılıyor…
“Bir gazeteci, davet edildiği bir toplantıdan hangi nedenlerden dolayı dışarı çıkarılır? Ve neden bu tür olaylar hep bu gazetecinin başına  gelir?” diye kendime sorduğumda, “Önce bağcıyı dövmek niyetiyle soru sormanın ötesinde tahrikkâr davranış sergilemeye kalkışılırsa, -değil gazeteci olmamız, kim olursak olalım- önce uyarılır, ihtar edilir, olmuyorsa, dışarı çıkarılırız.” diye düşünüyorum.
Benim bu düşüncemi çürüten biri çıkana kadar da ben böyle düşüneceğim.
*
Gazeteci, önce haber kaynaklarına (özellikle davet edilen basın toplantılarında) seviyeli yaklaşmayı kendine düstur edinecektir. Kuşkusuz karşı taraf da aynı anlayış ve hoşgörüyü davetlilerine göstermek zorundadır. Aksi halde karşılıklı hoşgörüsüzlük, tahrik eden bir üslup, ‘çatışmanın çıkmasına’ yeter de artar bile. 
Benim anlatmak istediğim bu. 
Bunun aksi durumunda siz  yine de dışarı atılıyorsanız; değil İYGAD, Gazeteciler Cemiyeti, bütün yerel ve yaygın basın ve yasalar  o zaman sizden yanadır.
Gazeteci, soru soruş biçiminin çok daha ötesinde, -önyargısız bir şekilde elindeki verilerin gücünü kullanarak- sorduğu sorularla  muhatabını tedirgin  edecektir kuşkusuz!
Özellikle basın toplantılarında sorulan sorunun yerindeliği kadar, soru sorma adabının da bilinmesi de çok önemlidir.
Belki de sorunun  yerindeliğinin çok daha ötesinde, soru sorma adabı daha  önem kazanmaktadır…
*
Gelelim asıl meselemize…
Konumun başına dönüyorum ve aynı soruyu yine soruyorum. “Bu tür olaylar neden Cetin Yılmaz’ın başına daha çok gelir?”
Bunu bir fıkra ile anlatmaya çalışayım.
 Ben Beyoğlu Akşam Ticaret Lisesi’nde okurken, Muhasebe dersimize giren Rahmetli Doğan Saraç Hocamız bize, “Arkadaşlar bir kişi size eşek derse aldırış etmeyin, iki kişi eşek derse yine aldırış etmeyin, ama üç kişi derse kulaklarınızı bir yoklayın” derdi.
Mutlaka her birimizin kulaklarımızı yoklayacağımız bir yanımız vardır.
Yok mudur yoksa?




0 yorum:

Yorum Gönder