ÜNLÜLERİN ÜNLÜSÜ AHMET AKSAKAL!
Bu yaşıma kadar birçok ünlüyle tanıştım, sohbet ettim…
Etkilendiğim de oldu, hiç umursamadığım da…
*
Aslında ona “Ünlülerin ünlüsü” diyorlar…
Sohbetimize önce Köy Enstitülerinden başladık. Çünkü o bir Köy Enstitülü.
Köy Enstitüsü kökenli oluşundan olsa gerek, konuşmamıza başlarken “Ben sivri dilliyim” diyor kendisi için. O yüzden de zamanında hemşerisi Süleyman Demirel’in çevresinden çok dayak yediğini söylüyor. “Siz onun demokratlığına pek inanmayın. ‘yollar yürümekle aşınmaz’ diyor, insanı da sürüm sürüm sürüyorlar” diyor. Onu da çok sürmüşler ve sonra da öğretmenliği bırakmak zorunda kalıyor.
Ve böylece de “Ünlülerin ünlüsü” olmanın ilk dönemecine -o günlerde farkında olmasa da- girmiş oluyor…
Hani bir laf vardır ya “Çaresizlik Çareyi Doğurur” denir. Aynen öyle olmuş Ahmet Aksakal öğretmenin durumu da…
Önce eşi omuz vermiş kendisine, o çizmiş, eşi dokumuş.
Sonra Atatürk portrelerini halı üzerine dokuyup öğretmen arkadaşlarına satmaya başlamış…
Gazeteci Yazar Yunus Arıkan Ünlülerin Ünlüsü Ahmet Aksakal'a imzaladığı kitaplarını verdi. |
“Atatürk’ü hiç kullanmadım” diyor Ahmet Aksakal Öğretmen. “Ben ona aşağım… Ona olan görevim hâlâ bitmedi” diyor ve Büyük Önder’in portresini yaptığı bir halıya da şu mısraları işliyor: “HALIDA ATA! / İlmek, ilmek; düğüm, düğüm seni dokudum, ipim yetmedi. / Bir güzel dünya bırakmışsın bizlere… / Sana olan borcum bitmedi.” diyerek, Ata’ya olan sorumluluğunu anlatıyor.
Sonra gurbetteki köylülerinin desteğiyle yurtdışıyla tanışıyor…
Oradaki gurbetçilere portreler yapıyor…
Derken efendim, Merhum Turgut Özal, Margret Thecher’e hediye edilmek üzere Thecher’in halı üzerine iki adet portresini yapmasını istiyor…
Sonra da yaradan “Yürü ya kulum!” diyor ve bugün, Rusya ve ABD’nin eski başkanı büyük Busch başta olmak üzere 100’ü bulan devlet başkanının, 100’leri bulan ünlülerin, ünlü sevgililerinin, müzik, sinema vs. sanatçıların portrelerini dokumuş halı üzerine…
Hem de “capcanlı” gibi…
Çok yakın bir zaman önce Meclis Başkanı Sayın Mehmet Ali Şahin’e “Yabancı bilim ve sanat adamları portreleri yapma” projesini sunmuş, bu projesi de kabul görmüş.
Süleyman Demirel Üniversitesi sergi salonunda 60’a yakın sanat ve bilim insanı portrelerden oluşan “Dünyamızı Aydınlatanlar” adlı bir portre halı sergisi açmış.
Yaşı mı kaç?
Daha çok genç!
Sadece 78 yaşında ve ikincin baharını yaşıyor…
Gerçekten de…
Üniversitenin ‘Halı Sanatları’ bölümünden yüze yakın öğrenci yetişmiş Aziz Nesin’in yakın dostu Ahmet Hoca’nın halı atölyesinden…
O hâlâ desen çizmeye ve üretmeye devam ediyor. Çünkü zamanında Ata’sına “Sana olan borcum bitmedi” demiş…
*
Bir gün, Isparta’ya yolunuz düşerse bu mütevazı “Ünlülerin Ünlüsü”nün bir taze çayını için.
Ünlülerin portrelerinden oluşan ve insanı şaşırtan 400 metre karelik sergi bölümünü gördüğünüzde şaşırıp kalacaksınız…
*
Ne diyeyim, Allah; gözündeki feri, beyninin açıklığı ile ömrünü uzun etsin Ahmet AKSAKAL öğretmenim…
İyi ki seni tanımışım…
İyi ki…
0 yorum:
Yorum Gönder