web 2.0

2 Aralık 2010

20101202 HINCAL ULUÇ'UN YAZISI SIRRI SAKIK'A HİÇ ETKİ ETMEZ

HINCAL ULUÇ’UN YAZISI SIRRI SAKIK’A HİÇ ETKİ ETMEZ…

Hıncal Uluç, dostu Sırrı Sakık’a  29.11.2010 günü  köşesinden mektup niteliğinde bir yazı yazmış…
Türkiye’deki ‘Türk’ tanımının kimleri kapsadığını; 1924, 1937, 1961 ve günümüz anayasalarında yazıldığı şekliyle gözler önüne sermiş,
Hemen hepsinde de Türkiye'de din ve ırk ayırt edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese 'Türk' denir.” diye anayasamızda yer aldığını yazmış.
Bir Çerkez olan Hıncal Uluç da; bu tanıma göre yazısında ‘ötekileşmeden’ kardeşçe yaşamak gerektiğine vurgu yapmış.
Sonra da “Bugün, Türkiye’de Kürtler de Çerkezler de, safkan Kürt veya Çerkez değildir” diyerek, süreç içinde insanların birbirleriyle kaynaşmış olduklarını belirtmiş.
Bunların böyle olduğunu sanki Sayın Sakık bilmiyormuş gibi Hıncal Uluç açıklamalarını detaylandırarak; “Mademki sen de ben de bu ülkede Türk değiliz, o zaman Ötekiyiz. Kendi kendimizi Öteki ilan ediyoruz. Bu mudur? Kendi kendimizi, bu ülkede yabancı, bu ülkede öteki, bu ülkede başkası ilan etmek midir? Sen ötekisin. Ben de ötekiyim, ama ikimiz de ayrı ayrı ötekiyiz. Seninle de "Biz" olamayız. Sen Kürtsün, ben Çerkezim çünkü…” demiş
Demiş de, kimin umurunda…
Sayın Sırrı Sakık’ın mı umurunda, onun gibi düşünenlerin mi?
Ya da mesele; sadece Kürt olmak, Türk olmak meselesi mi?
Kürtlüğü kabul etmek veya Türklüğü reddetmek meselesi mi?
Yoksa  “Varlığını Kürt varlığı içinde sağlamlaştırmak” meselesi de var mı işin içinde?
Burada geri bırakılmış halkın kullanımı yok mu sizce?
Bugünkü şartlarda “Doğurabildiğiniz kadar çocuk doğurun ve nüfusumuzu çoğaltalım” diyen bir zihniyetin amacı ne olabilir ki?
Yoksulluksa, diğer bölgelerimizde de var, cehaletse var,  işsizlikse yine var…
Karadeniz bölgesinde de, Akdeniz’de, Ege’de, İç Anadolu’da, Marmara’da...
Bence Doğu’da; Kürtlük ve Türklük sorunu diye bir sorun yok.  Hep yazdım, yine yazıyorum bundan sonra da yazacağım…
Doğuda ağalık sorunu vardır, cehalet sorunu vardır, işsizlik sorunu vardır.
Bunları ben biliyorsam Sayın Sakık da biliyordur ve bunun için de öncelikle bölgesinin bir milletvekili olarak bu sorunların çözümü için oralara üretim araçlarının götürülmesini, iş sahalarının açılmasını sağlamalıdır.
Sayın Sakık, ortada hiç bir şey yokken,  Varlığım neden Türk varlığına kurban olsun?” diyerek polemik yaratmayı tercih etmemeliydi.
Galiba mesele başka?
Malum, önümüzde genel seçimler var. Bu insanlar yeniden aday olacaklar tabi…
Böyle konuşmasalar, böyle davranmasalar yeniden aday gösterilebilirler mi?
Bağımsız da olsa gösterilemezler…
Gösterilemeyince de onlar ‘İmralı’ya rağmen’ adaylıklarını koyamazlar…
O zaman da sesleri kesilip, gündemden de düşmeye başlayınca, ne olur bir düşünün!..
*
Doğru konuşmak gerekirse onların da işi zor…
Bunun için ne Hıncal Uluçlar, bunlara hiç etki edemezler
Anlasalar da anlamayacaklar…
Nedeni malum değil mi?

1 yorum:

Adsız dedi ki...

boş boş konuşmuşsun. cahil olanda sensin anlamayanda.. işin özü senin gibi bu yaşa gelmş insan nasıl olurda boyle cahil düşünür anlamıyorm ama sızde haklsnz.siz turkler hepiniz kinci ve kabullenemeyen bır toplumsnz. kardeşim cık sen de ozmn varlıgım kurt varlıgına armagan olsn dıe. dermısın? demezsnnn! ozmn susucaksn

Yorum Gönder