web 2.0

2 Aralık 2010

20101203 - GERÇEĞİ İÇİNDE GİZLİ OLAN ÜST DÜZEY DEDİKODULAR...

GERÇEĞİ İÇİNDE GİZLİ OLAN
ÜST DÜZEY DEDİKODU
Neymiş efendim ‘dedikodu ömrü uzatıyormuş…’
‘İnsanı rahatlatıyormuş…’
‘Biraz da keyiflendiriyormuş…’
Belki bu da bir dedikodu bilemiyorum, ama eğer başkalarını üzen, kızdıran, rahatsız eden bu dedikodu bir başkasını bu kadar keyiflendiriyorsa “pes doğrusu!” demekten başka söylenecek bir şeyimiz yok.
Neymiş efendim, bu, bir tarafı mutlu ederken, diğer tarafı üzüntüye, sıkıntıya ve dertlere gark geden dedikodu?
Efendim Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre:
“a. Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma, kov, gıybet, kılükal:
  b. Bir birey ya da toplumsal küme üzerinde, yüze karşı değil arkadan sözlü saldırıda
      bulunmak yoluyla toplumsal denetim kurma,” imiş.
Demek ki dedikodu; bir nevi toplumsal denetim kurmaymış…
Söz konusu toplumsal denetim kurma olunca da dedikodu’nun başkanı, başbakanı,  devlet başkanı olmuyormuş…
Demek ki de neymiş efendim, bu dedikodu denilen şeyi yalnızca sokak kadınları, ya da sıradan insanlar da yapmıyorlarmış…
Hele de ABD ve onun Ortadoğu’daki küçük uzantısı İsrail… 
Demek ki, dedikodu yapan kişinin sınıflandırması hiç de olmuyormuş…
*
Dünya nasıl da kaynıyor!..
Şu sıralar dünyanın en büyükleri(!) birbirleriyle nasıl da ilgili;  “O yalan, bu yalan; siz buna inanmayın, bunların hiç birisi doğru değil;  biz birbirimizi yeni mi tanıyoruz… vs. vs.” gibilerinden -kuvvetle ihtimaldir ki-yaptıkları dedikoduların pazara çıkmasıyla birlikte birçok düzeltme taklaları atma, gönül almak -güya- yanlış anlamaları önlemek hamleleri içindeler.
*
Dedikodu yapanlar bir kenara çekilip, sessizce etkisini beklerlerken, dedikodusu yapılanlar da kimileri  rahatsız ve huzursuz olurlarken, kimileri de, büyük bir sıkıntıyla tedirgin oldukları muhakkaktır.
Yani insanların kulağına kar suyu kaçırılmış kimileri, ‘dost’ dedikleriyle ilgili, dostluklarını yeniden gözden geçirme gereği duymaya başlamışlardır bile.
Yani dedikodu testiyi çatlattığından, o testi ne kadar tamir edilmeye çalışılırsa çalışılsın yenisi gibi olmayacaktır.
*
Şimdi dünya liderlerinin durumlarına bakıyorum da çok komik…
Kamera karşısında herkes birbirine dostluk söylemleri söylerlerken, şimdi ne hallere düştüler varın siz hesap edin…
Hepsi de bir tuhaf hallerdeler...
Öyle değilseler bile kamuoyu önünde çok ciddi prestij kaybına uğradıkları da bir gerçek…
*
Peki, bu iş durup dururken pat diye niye çıktı böyle, dersiniz!..
Yanıtını şöyle verebilirim efendim. Aslıda bu yanıt benim yanıtım değil, Ordu ve Giresun’da dost meclislerinde yaptığım sohbetlerde ortaya çıkan bir yanıttır.
Bu iş de -daha önceleri de olduğu gibi- ABD-İsrail işbirliğinin ortalığı karıştırma, bulandırma planlarının parçalarından biridir herhalde,” diyorlar…
Yanlış gibi de değil valla!
Zaten dünya karışacaksa bu ikisi yüzünden karışmayacak mı?..
Yalansa  ‘yalan’ deyin…








0 yorum:

Yorum Gönder