web 2.0

14 Eylül 2010

20100915 - ÇILGINLIK GÜZELMİŞ!..

ÇILGINLIK GÜZELMİŞ!..

Ben sizinle 11 Eylül 2010 akşamının çıldırmışlığını paylaşmak istiyorum...
Coşkuyu, heyecanı, şaşkınlığı...
Velhasıl “İnanılmaza inanılmışlığı” sizlerle paylaşmak istiyorum bugün.
12 Eylül akşamının kaybedilmişliği hiç umurumda değil...
*
Hani, “İşte burası sözün bittiği yer” denilir ya...
İçinden geçenleri söze dökmeyi bir başarabilse, neler söyleyecektir neleri anlatacaktır da, yine de hiçbir şey söyleyemez ya...
İşte öyle bir haller içindeydik on bir eylül akşamı...
Söz tükenmiştir, tükenmesine ya, çılgınlık alıp da gitmiştir başını bir türlü engel olunamadan...
Ne önü arkası diner yüreklerin ne de dur durak bilirler...
*
Naralar atıldı, halaylar çekildi, horonlar oynandı da, yine de bir türlü konuşamadı diller...
Bir türlü duygular sözcüklerle ifade edilemedi...
Sözcüklerin unutulduğu, çılgınlığın başladığı an oldu o an...
Önüne gelen öpülür...
Önüne gelene sarılınır...
Ne tanıdık olması önemlidir ne de yabancı olması...
İşte o an “çılgınlık güzelmiş” deyip, insanların şaşkın bakışları arasında henüz ne olduğunu bile anlayamadan çılgınlığı doyasıya yaşar insan.
İşte öyle bir şeydi 11 eylül akşamının on birine doğru yaklaşırken...
*
Özlemimiz...
Beklediğimiz...
Sevdamız...
Hayallerimiz
Belki de yakaladığımız ilk ve son şansımızdı bizim...
Belki de onun için çılgınlık bu kadar da güzeldi, bu kadar anlamlı!
Memlekette güzel şeyler yapıyor çocuklar...
Mutlu eden...
Mutlu kılan...
Çıldırtan güzel şeyler... arada bir de olsa...
Zaten ondan değil midir -arada bir de olsa- çılgınlaşmamız?
Uzun zaman yası tutulan yenilgilere inat çılgınlaşmak ne de güzelmiş birader...
*
Bizim on iki çılgın dev adam kendine benzetti 73 milyonu...
Hem çıldırdılar hem de çıldırttılar hepimizi...
Hayal gücümüzün bütün sınırlarını zorlayarak ABD’nin yanında finale yazdırdılar adını.
“Çılgınlık bu!”
“Olmaz böyle bir şey!” desek de, oldu!
Ne de güzel oldu!
Ne de hoş oldu!
Ne sıkıntımız var ne sıkıntımız yok, hepsini unuttuk...
Uçmaya başladık, uçmaya...
On iki dev adam uçuyor valla!
Basketbolun kendisi olan “ABD’yi de yeneriz biz” dedik...
Bu ne özgüven!
Bu ne çılgınlık!
On iki dev adam gerçekten de çıldırmış...
Bizi de kendine benzettiler...
Ne de hoş oluyormuş çılgınlık canım...
Nasıl da mutlu ediyormuş insanı...
Finale çıkınca anlıyor insan...
Finalin kaybedilmişliği hiç de umurlarda değil...
“Bir rüya mı bu?” diyesi geliyor ve çimdikliyor bir tarafını çılgınlar...
*
Ve on iki dev adam basketbolda dünya ikincisi oluyor...
Türkiye’m dünya ikincisi...
Az şey mi bu?
Kısa da sürse de çılgınlık, yapmaya değmez mi?
“Değmez mi Paşazadem? Değer elbet!”
O nedenle teşekkürler Türkiye’yi çılgına çeviren on iki dev adama...
Teşekkürler bu şampiyonada emeği geçen herkese...
Teşekkürler Türkiye’min çılgınlarına...
Herkese teşekkürler...

0 yorum:

Yorum Gönder