BROŞÜR MESELESİ!
Şimdi ortalarda üzerinde CHP amblemi olan afiş ve broşürler konuşuluyor.
Sayın Başbakan bile bu broşürü Diyarbakır’da dile getirdi.
Başbakan yardımcısı Sayın Bülent Arınç, katıldığı iftar toplantılarında bu broşür üzerine -haklılık payı da yok değil- kendi üslubunca konuşuyor.
İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay “Broşürle ilgili soruşturma açılacak” diyor.
CHP Genel Başkanı Kılıçtaroğlu, partisi adına bastırılmış ve dağıtılmış olan bu broşür ve afişten bilgisi olmadığını söylüyor.
Broşürün ‘Müslüman kadınların rahibe gibi örtünmesi için Evet’ bölümüne de -kişilik haklarına saldırı yaptığı düşüncesiyle- bir hayli tepki gösteriyor.
Bu meşhur broşürün çıkış kaynağı da Avcılar’mış.
*
Broşürü CHP adına tasarlayan, broşür olarak bastıran ve bilboardlara astıranın da Avcılar Belediye Başkanı Sayın Değirmenci olduğu söyleniyor.
CHP Avcılar İlçe Başkanı Sayın Bayram Acar, ilçe olarak böyle bir broşür yaptırmadıklarını söylediklerine göre, bu iddia daha da ağır basıyor.
Peki, Değirmenci böyle bir afiş yaptırmışsa yanlış mı yapmış.
Evet, yanlış yapmış.
Yapılan afiş çok etkili bir afiş olmuş olsaydı da, yine mi yanlış yapmış olurdu?
Evet, yine de yanlış yapmış olurdu.
Neden?
Çünkü bu tür afiş, broşür, dergi vs. çalışmaları, genel merkezden alınan izinle parti teşkilatlarındadır. Bunun dışında yapılacak olan bütün çalışmalar -yapılacaksa da- teşkilatlarla koordineli olarak yapılır…
Tabi, tek başına çalışmayı bir kenara bırakıp, o koordineyi kurabilmişseniz…
Teşkilatınızla uyumlu çalışmayı başarabilmişseniz…
O ‘uyumu, uyumlu olmayı, birlikten kuvvet doğduğunu’ söylemlerde olduğu gibi eylemlere de geçirebilmişseniz…
*
Ne olacak şimdi?
AKP bunu çok da güzel kullanıyor…
Buyurun bakalım!
Şimdi, “Ayıkla pirincin taşını” Avcılar…
Ne var ki bir ilçede aynı partinin belediye başkanı ayrı telden, ilçe başkanı ayrı telden çalarsa bu tür sıkıntıların yaşanılması da normaldir.
Genel seçimlerin yapılması da yakınlaştı. Bakalım o zaman ne olacak…
Allah daha da büyük sıkıntılardan korusun…
*
Makam ve mevki sahipleri o makamları işgal ettikleri sürece; alınganlık, kapris, büyüklenme, hor görme vs. gibi davranış sergileme haklarının kendilerinde olmadıklarını öğrenememişlerse, diyecek hiç bir şeyim yok…
Şimdi, İlçe başkanı da Belediye başkanı da aralarındaki bu diyalogsuzluğun ve geçimsizliğin partiyi nerelere götürdüklerini görsünler ve hiç olmazsa bundan sonrası için ciddi ciddi düşünsünler.
*
Neyse, 12 Eylül’e şunun şurasında bir şey kalmadı.
Bayram bitimi 12 Eylül…
Kim sinirlerini aldırıp, kendilerini daha iyi anlatabilmiş, kendi içinde yaşanan bütün küslük ve rekabet kavgasını bir tarafa bırakarak, aynı ortak dava etrafında birleşmeyi başarabilmiş ve vatandaşa kendilerini daha iyi anlatabilmişlerse, karşılığını da alacaklardır…
Kaybeden taraf da her halde ciddi bir deprem yaşar gibi geliyor bana…
0 yorum:
Yorum Gönder