web 2.0

9 Haziran 2010

20100610 - İNSAN KISKANÇ OLMALI BİRAZ DA...

İNSAN KISKANÇ OLMALI BİRAZ DA…

Kıskançlık nasıl bir şey?

İyi mi, kötü mü?

Bence iyi…

Ne var canım, insan kıskanç olmalı biraz da…

Ama hasis olmamalı…

İnsan kıskanç olmalı biraz da…

Ama haset etmemeli…

İnsan kıskanç olmalı biraz da…

Ama kıskandığı her neyse, onu daha iyi yapabilmenin çabası içine girmeli…

İnsan kıskanç olmalı biraz da…

Aynı meslek grubundan, ya da aynı işi yapan bir meslektaşından daha iyi yapamadım diye rahatsızlık duymalı…

İnsan kıskanç olmalı biraz da…

Ama hiçbir zaman, az da olsa kıskançlık duyduğu kişi, kurum ve/ veya kuruluşu küçük düşürücü, aşağılayıcı hiçbir söz, tavır ve eylem içinde bulunmamalı…

İnsan kıskanç olmalı biraz da…

Ama kendisinin başaramadığını başaranları tebrik edebilmeyi bilmeli…

*

Ben böyle düşünüyorum…

Yaşamım boyunca imrendiğim, “Ben niye yapamadım da o yaptı.” dediğim her şeyi yaptım. Ama kıskançlık yaptığım arkadaşımı veya arkadaşlarımı hiçbir zaman yermedim, -eleştirilecek bir tarafı olsa dahi- eleştirmedim.

Bana hırs verdiği, çalışma azmi verdiği, eksikliğimi yüzüme vurduğu için ise hep o arkadaşıma saygı duydum.

*

Hiçbir zaman vurdumduymaz olmadım.

Bana; “Sen bu işi yapamazsın!” diyenlerin karşısına o işi yapıyor olarak çıktım. Ama asla böbürlenmedim, havalara girmedim.

Tam tersi, yine beni o konuda harekete geçiren ve gaflet uykusundan uyandırdıkları için o arkadaşlarıma minnet duydum.

*

Epey zamandır yazıp duruyorum.

Konuşuyorum, Derneğin gerekliliğini, önemini, üyeleri üzerindeki olumlu etkilerini arkadaşlarımla paylaşmaya çalışıyorum.

Hatta yeri geliyor, başta sayın başkan olmak üzere onları rahatsız edecek yazılar da yazıyorum. Gel gelelim ki kimselere sesimizi duyuramıyor, yazımızı ulaştıramıyoruz.

İYGAD’DAN bahsediyorum.

İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği’nden…

Eskiden bir yeri vardı, şimdi o da yok…

Ama diğer tarafta ve İYGAD’DAN sonra kurulan YBBD (Yerel Basın Birliği Derneği), çalışmalarıyla gerçekten de İYGAD’I solladı ve geçti.

Hadi gel de şimdi YBBD’Yİ kıskanma!

Hadi gel de onların yaptıklarını -neden benim derneğim onlardan önce yapamadı- deyip, yine de için sızlayarak alkışlama!

*

Oysa alkışlamak gerekir…

Hem de avuç içleri patlayıncaya kadar alkışlamak gerekir ki, alkışlanmanın verdiği gücü, heyecanı başkaları da duyabilsin…

Alkışlamak gerekir ki, YBBD’DEN sertifikalarını alacak olan eski ya da yeni arkadaşlarımıza yaşadıkları heyecanın verdiği mutluluk görülebilsin…

Alkışlamak gerekir ki, YBBD’NİN yöneticileri daha büyük etkinliklere imza atsın…

Alkışlamak gerekir elbette…

Hasislikle, kötü duygularla değil…

Bükülemeyen bileği başın üstüne koymak için alkışlamak gerekir…

*

Ben kıskanıyorum arkadaş…

Ben, YBBD’NİN bu yaptığını neden İYGAD yapamadı diye kıskanıyorum…

Ve Nezir Karayün’ü tebrik ediyorum.

Sevgili Metin Karakoç başkanımdan da özellikle rica ediyorum…

Haydi, biraz gayret!

Bir ışık!

Küçük bir hamle!

Biliyor musun sevgili başkanım? Bugün belki yalnız değilsin, ama böyle giderse kendini yalnız bırakacaksın…

Bundan da en çok üzülenlerden biri de ben olacağım.

*

Gerçekten böyle düşünmekte haksız mıyım?

İnsan biraz da kıskanç olmamalı mı yoksa?

0 yorum:

Yorum Gönder