web 2.0

14 Nisan 2010

20100415 - HAYDAR DÜMEN ZORDA KALDI...

HAYDAR DÜMEN ZORDA KALDI…

Açıkçası ben pek de anlayamadım…

Bu anlayamayışım; anlamak istemeyişimden mi, yoksa kafamın basmadığından mıdır nedir, henüz tam olarak bilemiyorum.

*

Yıllardır bir gazetede cinsel sorunlar’ üzerine vatandaşların sorularını yanıtlayan, sorun sahiplerine -kendi üslubunca kimi zaman alaylı, kimi zaman önemsemeyen bir şekilde- çözüm önerileri sunan, daha doğrusu okuyucularının cinsel sorunlarını gazete sütunlarından çözmeye, onları rahatlatmaya çalışan Dr. Haydar Dümen, bir televizyon programında, yayınlanan röportaj sonrasında programı terk etti.

Yayınlanan röportajda bir hastasının; “Muayenehanesinde bir çiftin aleni bir şekilde seks yaptığını” söyleyince, dayanamadı ve “Sabah kahvaltısı yapmadığından kan şekerinin düştüğünü ileri sürerek” programdan ayrıldı…

Ya da sunucunun sonradan geleceği soruları karşısında daha çok zorda kalacağını düşünerek, programı terk etme zorunluluğunu hissetti belki de…

Ayrılırken de “Çamur at izi kalsın” diyerek, söylenenlerin ‘gerçek’ değil, bir ‘çamur’ olduğunu söyledi…

Doğru mu yaptı?

Doğru yapmadığını düşünüyorum…

Eğer muayenehanesinde cinsel birleşme olayı gerçekleşmişse bile bunun bilimsel bir açıklaması olmalı.

“Nasıl olur ki?” deseniz bile, bizim bilemediğimiz, anlayamadığımız bir şey olmalı herhalde, yoksa niye böyle bir şey olmasına müsaade edilsin ki?

“Cinsellik” üzerine tabuları yıkan ve özgüveni oldukça yüksek bir yaklaşımla konuya hâkim olan bir bilim insanının, bu durumda programı terk etmesi biraz düşündürücü…

Hele de kızması, “Çamur atıyorlar” demesi daha da düşündürücü…

Bana öyle geliyor.

*

Kendime; “Haydar Dümen Hoca, cinsellik konusunu bu kadar rahat, açık hatta alaylı bir biçimde anlatmalı mıydı acaba?” diye de hep sorardım.

Televizyonlarda ve gazete sütunlarındaki programlarında anlatım biçimi; zaman zaman bir bilim insanı gibi, zaman zaman da sıradan biriymiş gibi gelirdi bana…

Sanki sıradanlığı biraz daha ağır basıyor gibiydi ve bu yüzden pek güvenilir bulmazdım ben.

Özellikle yazılarını yazdığı gazetesindeki değerlendirmeleri, bir bilim insanının yanıtı olmaktan çok, “Açıklamalarının dikkat çekmesini isteyen, yazılarının okunması için heyecan ve merak uyandıran” bir tarzda olması, bende –ilk defa bir bilim insanına karşı- güvensizlik doğuruyordu.

Belki Haydar Hoca’nın üslubu öyleydi, belki kendine has bir tarzdı bu, ama benim için hep itici ve alaycı gelen bir tarz olmaktan öte gitmemişti oldum olası.

Neden derseniz?

Henüz feodal toplumdan modern topluma geçmeyi tam olarak başaramamış bir toplumda, böylesi bir yaklaşım biraz karışık hal almıyor mu acaba?

Çünkü Türk toplumun en hassas konusu olan ‘cinselliğin’ bu kadar rahat, uluorta sergilenmesi, -eğer söylenenler doğruysa- muayenehanede cinsel birleşmenin gerçekleştirilmiş olması benim hiç de aklıma yatmıyor…

Her halde Haydar Hoca’nın buna bir açıklaması olmalı…

Yoksa ilerleyen günler Haydar Hoca için zor geçecek gibi…

Belki de kan şekerini hiç dengeleyemeyecek…

0 yorum:

Yorum Gönder