web 2.0

12 Nisan 2010

20100414 - MUTLULUK BÖYLE BİRŞEY OLSA GEREK...

MUTLULUK BÖYLE BİRŞEY OLSA GEREK…


Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
İşin kolayına kaçmadan ama…
gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil.
ne de ak örtüde elmaların…
ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini…
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
1961 yazı ortalarındaki Küba'nın resmini yapabilir misin?
Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm!
ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?"
İşte böyle demiş Nazım Hikmet,Abidin Dinoya.

Ve bunun sonrasında Abidin Dino; Tek odalı bir ev ve o ev içinde tek bir karyola üzerinde altı çocuk, anne ve baba, bir tek köpeği ile birlikte mutlu bir şekilde uyuyor olduklarının resmini çizerek yanıt vermiş…

Ve mutlu olmak için çok büyük şeylere ihtiyacın olmadığını anlatmış olmalı Abidin Dino…

Basit…

Sıradan…

Ve kimilerine göre saçma ve anlamsız gelebilen meselâ…

Tıpkı benim şu günlerde yaşadığım gibi…

Dün benim “Ne Zor Şeymiş Yaşamak” adlı kitabım üçüncü baskı yaptı. Kitap kapağı değiştirildi ve Cep boy şeklinde…

Akşam kitabımı aldığımda bütün yorgunluğum gitti…

Mutluluktan havalara uçuyordum…

Oysa ne kazandığım binlerce lira ne de dünya beni tanıyordu…

Ama ben müthiş mutluydum…
*
Birinci baskının önsözünü yazarken yaşadığım heyecanımı ve mutluluğumu anlatamam size…
Hatta belirsizliğimi…
Merakımı…
Ve bir de stresimi tabii ki!
Kitabımın piyasaya çıkıp da geri dönüşümünü beklemeye başlayınca, nasıl bir durumla karşılaşacağımın tedirginliği, zaten beyazlaşmış olan saçlarımı daha da beyazlattığını söylersem abarttığımı düşünmeyin lütfen…
Korkularımı hep içime saklamışlığımı…
Tedirginliğimin hat safhada olduğunu…
Sevinçlerimi de kuşkusuz.
Ve bir de –pek de- kimselerle paylaşmaya cesaret edemediğim mutluluğumu…
*
Alacağım telif hakkı ya da başka şeyler hiç de umurumda değildi.
Umurumda olan sizden gelecek olumlu-olumsuz tepkilerdi benim için…
Ve elbette bir de birinci baskıda kalmaması…
İkinci, üçüncü, beşinci… Onuncu baskılara ulaşmasıydı…
Henüz üçüncü yılını bile doldurmadan hem de yeterli tanıtım çalışmalarını gerçekleştiremeden üçüncü baskı yaptı.
Bunun için çocuksu sevincimi sizlerle paylaşmak istedim.
İçtenliğimi…
Heyecanımı…
Bu nedenle de en önce sevgili okurlarıma teşekkürler ediyorum…
Ayrıca;
Dost in san Erol Yılmaz’a teşekkürler…
Sevgili Hemşehrim yayıncı Akif Bayrak’a bir de tabi…
*
Biliyor musunuz şimdi heyecanım daha da sakinledi…
Daha aklı başında, daha yerli yerinde bir heyecan yaşıyorum. Umudun hiçbir zaman tükenmeyeceğini anlatmak adına…
Her şeyin kaynağının insanın kendi içinde olduğunun anlatılması adına…
Ve güzellikler adına daha akıllı ve mantıklı heyecanlarla hep karşınızda olmayı umuyorum…
Gerçekten de yaşamın ne kadar zor olduğunu yaşayarak öğrenen biri olarak beni üçüncü baskıya taşıdığınız için hepinize sonsuz teşekkürler ediyorum…
Mutluluk böyle bir şey olsa gerek…

0 yorum:

Yorum Gönder