TELEVİZYON!.. İYİ ALETTİR...
Evet televizyon iyi bir alet…
Her şeyi olduğu gibi(!) veriyor…
Olduğu gibi olmasa da kendilerine göre veriyor işte…
Sağlıktan, hastalığa…
Yokluktan, varlığa kadar her şeyi kendine dert ediyor bu televizyon…
*
Siyaseti ele alıyor,
Dini anlatıyor…
Aşk’ı- meşk’i de hiç kusur kalmıyor…
Bir çöpçatanlık yapmıyordu şimdilerde çöpçatanlık yapmaya da başladı…
Ne kadar genç, orta yaşlı, yaşlı varsa…
Ne kadar dul, hiç evlenmemiş varsa yetmiş milyonun önünde buluşturup, buluşturup evlendiriyor…
Türlü, türlü işler yapıyor da içinden bir türlü acıyı eksik etmiyor şu televizyon…
Sıkıntıyı, stresi, eksik etmiyor…
Hangi kanala uğrasanız acı, sıkıntı, gözyaşı, ayrılık, entrika, yalan, dolan, kan, namus davalarını içeren diziler peşi peşi sıra…
Hangi kanala geçerseniz geçin…
Aile içi entrikalardan tutun da, şiddetin en doruk noktasına kadar, ne kadar iç karartıcı ne varsa hepsi mevcut.
*
Neresinden bakarsanız bakınız bütün diziler hoşmuş gibi başlıyor ama hep acıda buluşuyor ve acıyla devam ediyor…
Yoklukla, sıkıntıyla, kavgaya, ihanetle, şehvetle, ayrılıkla…
Başka hiçbir konu yokmuş gibi…
Hele de şiddet…
Hele de öldürme…
Hele de hiddet ki bütün kanalları kangren gibi sarmış…
*
Hadi diziler böyle de haberlere ne oluyor, dersiniz?
Sanki memlekette televizyon ekranından sunulacak bir tane bile güzel haber yokmuş gibi ha bire töre cinayetleri, yokluk, sıkıntı, kavga, terör, ihanet ve şehvetten oluşan ruh karartıcı, asap bozucu haberler.
İnsanlar haber izlemeye korkuyor...
Siyasilerin iç karartıcı mesajları, birbirleriyle olan kavgaları yetmiyormuş gibi, memleketimin kıyıda köşede kalmış ne kadar sıkıntıları varsa sökün ediyor ekrana...
Oysa kıyıda köşede kalmış, hatta ortalıklarda dolaşan o kadar güzellikler var ki kimseler bunları bulup da sökün ettirmiyor ekrana...
Habire moral bozmak, huzursuzluk, umutsuzluk...
Herhalde televizyonun öncelikle görevi bunları bulup buluşturup vatandaşa servis yapmak olmalı…
Hepsi de reytingleri kırıyormuş…
Hepsi de büyük meraklarla, heyecanla ve sabırsızlıkla bekleniyormuş sanki…
*
Dizilerin bu vahşeti, korkunçluğu, huzur bozuculuğu “İnsanın rüyasına giriyor, rüyasında bile rahat bırakmıyor,” desem haksızlık etmiş olmam…
Anlayacağınız gerçek âlemde de, sanal âlemde de insana rahat ve huzur yok…
Bir kez olsun gün yüzü gösterilmiyor vesselâm…
Hadi gelin de seyredelim…
Rahat edelim…
Kafa dinleyelim...
Dinleyebilirsek tabi...
*
Evet, televizyon iyi alet...
İyilik ve güzellik dışında ne varsa seriyor ortaya...
İşimize geliyorsa...
Böyle olmasını biz istiyormuşuz?
Arz talep meselesiymiş...
Eğer vatandaş izlemese bu tür diziler kendine yer bulmazmış...
Ne diyelim diziler sağ olsun, memleketimi yönetenler sağ olsun...
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder