SÖZÜNÜN ESİRİ OLMAK
Birileri yine yaptı yapacağını ve gündemsiz(!) ülkemde yeni bir gündem yarattı.
İnsanlarımız şu günlerde hem diken üstünde hem de barut fıçısı gibi…
Tedirgin, korkutulmuş, sindirilmiş ve şaşkın…
Durum böyle olunca da -kendinden yana olduğu bilinen birilerinden- hiç beklenmeyen söz ortaya çıkınca “Yandı gülüm keten helva…”
Ahmet’e, Mehmet’e, Hasan’a Hüseyin’e ne kadar hırsları varsa almaya başlarlar…
Kanımca, Onur Öymen’in de durumu da bir anlamda öyle…
Hele bu işi kaşıyan, körüğü pompalayan birileri de oldu mu, işin önü alınmaz olur…
*
Öyle de oldu zaten…
İşin önü -şimdilik- alınamıyor…
Söz taze…
Eylemler taze…
Ve peşi peşi sıra da işi körükleyen yazılar, sözler gazete sayfalarından, televizyon ekranlarından da sökün edince, Türkiye yeni bir gündemle tanışmış oldu.
*
Hani “Söz ağızdayken sizin esiriniz olur, ağızdan çıktıktan sonra da siz onun esiri olursunuz” denir ya aynen öyle oldu.
Bugünlerde Sayın Öymen de ‘sözünün esiri’ olmakla kalmadı neredeyse siyasi linç edilme durumuyla karşı karşıya bırakıldı.
Ne demişti Onur Öymen “(…) Kimse çıkıp da ‘analar ağlamasın. Biz Yunanlılarla anlaşalım’ dedi mi? Şeyh Sait isyanında analar ağlamadı mı? Dersim isyanında analar ağlamadı mı? Kıbrıs’ta analar ağlamadı mı? Bir tek kişi çıkıp da ‘Analar ağlamasın diye bu mücadeleyi durduralım’ dedi mi? Dünyada diyen var mı? (…) ilk siz diyorsunuz. Niçin? Çünkü terörle mücadele cesaretiniz yok.(¹)” demişti.
Demiş ve birileri de bu anlatımın bir cümlesini alarak büyük bir heyecanla “Kelle isterük” diyerek sokaklara dökülmüşler
Evet de, bazen söz ağızdan pat diye çıkıyor işte…
Şimdi, ilgili ilgisiz her kesim Onur Öymen’in siyaseten kellesini istiyor…
“Özür dilemek yetmez” deniliyor…
CHP’nin il başkanlıklarına siyah çelenkler bırakılıyor.
İktidar konuyla ilgili fazla konuşmuyor ama söyleyeceğini söyleyip kenara çekiliyor ve olayları izliyor.
CHP’ye yeni bir çatma fırsatı yakalayan Başbakan da sözü Sayın Öymen’e değil, doğrudan CHP’ye mal ediliyor…
*
Önceki akşam Star Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar’ın sorularına yanıt veren Öymen; samimi, üzgün ve kimseyi incitmek istemeyen bir tavır içindeydi.
“Benim o kadar konuşmam arasında bir tek bile “Alevi” sözü geçmezken nasıl oluyor da Alevi vatandaşlarımızı kışkırtmış oluyorum. Ben bunu anlayamıyorum,” diyordu.
*
Anlasa da anlamasa da “Sözünün esiri olmak” denilen şey bu olsa gerek…
Şimdi; aklıselim bir vaziyette gelişmelerin sakinleşmesini beklemek gerek…
Öymen istifa eder mi, etmeli mi bunu zamanın akışı belli edecek…
Bir de yapılan baskıların sürekliliği elbette…
---------------------------------------------
(¹) Hürriyet Gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi’nin
17 Kasım 2009 tarihli ‘Manipülasyon’ başlıklı
yazısından aktarılmıştır.
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder