20111020 - HAZIR ZAM DEMİXŞKEN...

Hazır Zam Demişken...

Hayır, hazır zam demişken yazmaya devam edelim istiyorum...

Yok, yok devam etmeyelim!

 Zamlardan bahsedip de asabınızı bozmaya, ikinci paketi açtırmaya, bilmem kaçıncı dubleyi devirmenize neden olmak istemiyorum.

Hatta sizi isyan ettirip de “Başlarım senin şu zam yazılarına” dedirtip arkamdan laf ettirmeyeyim...

Ne olur ne olmaz!

Hoş, “Padişahın da arkasından konuşuyorlar”mış ya yine de arkamdan konuşulmasın.

*

Gerçi yapılan onca zamma rağmen insanımızın pek de etkilediğini umurlarında olduğunu söyleyemem...

Sanki aynı tas, aynı hamam gibiler...

Anlayacağınız değişen hiçbir şey yok...

Ne tepki ne karşı koyma ne zamları protesto için sokaklara çıkma (belki de havaların soğuk oluşundandır ne bileyim) hiçbir şey yok...

İnsanlar “Acı patlıcanı kırağı çalmaz” diyorlar devam ediyorlar…

Kahvehanede konuşuyorlar, meyhanede konuşuyorlar, orada konuşuyorlar burada konuşuyorlar...

Anlayacağınız hep beraber birbirimizi oyalıyoruz işte...

Ooohh!

Ne âlâ memleket!

Mutlu, mesut, refah ve huzur dolu bir ülke...

Başbakanım çok yaşayın siz...

*

Üstelik zam da yapsa, “One minute” de dese,bir başbakan hiç mi yanlış bir şey konuşmaz?

Her konuştuğu bu kadar mı insanı etkiler?

Sözcükler bu kadar mı ağza yakışır, anlamıyorum...

“Şiir gibi konuşuyor,” diyorlardı da inanmıyordum.

Dedik ya bizler ne dersek diyelim millet memnun, mesut ve mutlu...

*

Bizler boşuna yazıp, çiziyoruz...

Herkes; sigaraya da para buluyor, içkiye de arabaya da arsaya da, yiyeceğe de, giyeceğe de elektriğe de doğalgaza da...

Eğlenceye de sinemaya da tiyatroya da...

Borcun, “Yiğidin kamçısı” olduğu ve o nedenle koşturmak gerektiği bize yıllar öncesinden öğretilmedi mi zaten?

Bunun da bize enerji ve güç vereceğini, hızlı düşünmeyi öğreteceğini yine ta o zaman belletmişlerdi!

*

Hem bizim halkımız demez mi “Bir musibet bin nasihatten evladır!” diye. Yapılan her zam, biraz daha bizim aklımızı başımıza almamız için uyarmıyor mu?

Sessizleşmemizi...

Mantıklı düşünmemizi...

Söyleyeceklerimizi ve yazacaklarımızı şöyle bir akıl süzgecimizden geçirmemiz gerektiğini düşünmemizi sağlamıyor mu?

*

Şimdi yapılan bu kadar zammın arkasından ne diyelim?

“Memleket harika...”

“İlerliyoruz...”

“Büyüme bilmem şu kadar...”

“Bu yıl işsizlik şu kadar azaldı...”

“Kişi başı milli hâsıla 10 bin doları aştı...”

“Varsın memura zam yüzde 3 civarında olsun...”

“Elektrik zammı yüzde 9,6 deniliyor ama aslında 26 imiş” mi diyelim...

Ama öyle diyoruz işte...

*

Evet, Başbakan harika konuşuyor.

İnsanı ikna ettiği de muhakkak…

Ama nereye kadar, işte onu bilmiyorum…

Bekleyelim görelim.