web 2.0

17 Ekim 2011

20110929 - VAN'DA KAHVALTI

KAHVALTI KÜLTÜRÜNÜN BAŞKENTİ

Henüz Van’dan dönmedim.
Van’da şöyle, o meşhur kahvaltısını yapmadan dönmem de doğru olmaz.
Bu, hem kendime hem de Vanlılara haksızlık olur.
Sonra ben, İstanbul’a döndüğümde Vanlı arkadaşlarıma “Van’da bir kahvaltı yapamadım,” desem ayıp olmaz mı?
Olur!
Hem de öyle bir ayıp olur ki telafisi çok güç…
Ben de bunu bildiğim için bugün (dün) sabah, beş arkadaş erkenden (07.30’da) Van kahvaltısı yapmaya gittik…
Daha doğrusu Van Güvenç Ticaret’in büyük ortağı dost insan Sevgili Ferit Bey’in küçük kardeşi dostumuz Celaleddin Bey bize eşlik etti.
Dükkanından çıktık ve yürüme mesafesi üç yüz, dört yüz metre sonrasında bir sokağın içine daldık.
Kahvaltı salonunun vitrinin üst tarafına kocaman harflerle “Kahvaltı Kültürünün Başkenti” yazan Sütçü Kenan’ın kahvaltı salonuna girdik.
*
Önce söyleyeyim girdiğimiz caddenin başlangıcından itibaren neredeyse 100-150 metrelik kısım küçük kahvaltı masalarıyla donatılmış…
Kahvaltı salonu üç kat…
Vanlı genç garsonlar arı gibi…
Biz gittiğimizde o kadar kalabalık değildi, ama bir yarım saat öncesinde çok daha dolu olduğunu söylüyorlar…
Yine de Sütçü Kenan’ın  kahvaltı salonu  “Maşallah!” denecek kadar var…
Hem, oranın o kadar ziyaretçisi olmuş ki, parti genel başkanlarından sporcusuna, her türlü sanatçısına kadar herkes orada kahvaltı etmiş…
Duvarın bir tarafı bu insanların fotoğraflarıyla dolu.
*
Bize gösterilen masaya oturuyoruz.
Sipariş verme yok…
“Ne arzu edersiniz?” demek de  yok…
Niyetimiz de belli, gereğinin  nasıl yapılacağı da…
Yani  Sütçü Kenan’ın garsonları önümüze ne getirirse onları yiyeceğiz…
Yiyebilirseniz tabi…
Tıkanmazsanız…
İştahınız da yerindeyse…
Doğrusunu isterseniz 15-20 tabaklık kahvaltı çeşidini görünce kendi kendime “Yuh!” dedim. “Kıtlıktan mı çıktık?”
Kahvaltı tabaklarında ne yok.
Bir tek ‘yok, yok.’
Geride ne ararsanız var. 
Sayayım mı?
Yok, saymayacağım görgüsüzlük olur…
Ama sütü de kahvaltısı da harika…
Yediriyor insana…
Ee! Bir şey meşhur olunca kolay  olmuyor. Meşhur olunca da işi götürüyor mübarek.
Van’ın kahvaltısı da öyle.
*
Peki Van kahvaltısının bu noktaya gelmesinin nedeni neymiş biliyor musunuz?
Sanmıyorum.
Nereden bileceksiniz ki?
Şaka, şaka!
Hemen söyleyeyim.
Vanlı kadınlar…
Onlar, sabah erken kalkıp erkeklerine kahvaltı hazırlayamayınca, erkekleri de ister istemez soluğu kahvaltı salonlarında alıyorlar…
Ne  yapsınlar?
Aç kalacak  halleri yok ya!
Nevale  de bol… Erkekler için sorun yok.
Böyle anlattılar bana…
Bana anlatıldığında gerçekten şaşırıp kalmıştım…
Oysa “Anadolu kadını; erkeğinden önce kalkar, erkeğinin kahvaltısını hazırlar ve erkeğini işine uğurlar” diye biliyordum.
Demek ki yanlış biliyormuşum…
Demek ki ben hâlâ eskilerde takılı kalmışım.
Bunu da burada anladım.
Demek ki günümüzde Anadolu’da da olsa, Trakya’da da olsa şehirli kadınlar erkeklerini işe uğurlamıyorlar…
*
Köylü kadınlarımız aynısını isteseler de yapamazlar…
Mal davar; tavuk, kedi, köpek; tarla, bostan hep onlara bakıyor…
Neyse bunu öğrendiğim iyi oldu…
*
Ama ne olursa olsun Van’da ‘Van Kahvaltısı’ yapmak bir başka oluyor…
Havasından mı, suyundan mı bilmiyorum ama hoş oluyor…
Boşuna dememişler “Taş yerinde ağardır.”

0 yorum:

Yorum Gönder