web 2.0

27 Eylül 2011

20110927 - Çeşme DALYAN'DA ÖĞLE YEMEĞİ... VAN'DA İŞ...

Çeşme Dalyan’da Öğle Yemeği
Van’da İş...

Çeşme’deyim..
Yıl: 2011
Aylardan Eylül
Günlerden Eylül’ün 25’i pazar...
Yani 2 gün öncesi...
*
Çeşme’nin Dalyan’ında sahilde, püfür püfür esen melteme vermişiz yüzümüzü...
Tıpkı pamuk elli sevgilinin okşadığı gibi okşuyor rüzgâr...
Körfez; durgun, sakin ve sessiz...
Öyle yemeğini Körfez restoranda yiyoruz...
Oldukça kalabalığız...
Kalabalığız, ama bir o kadar da mutluyuz hepimiz.
Bir iki günlük de olsa sıkıntı yok, stres yok; huzur var, mutluluk var...
Güneş ısıtıyor, ama yakmıyor insanı...
Gök mavi, deniz mavi...
Bizler, mavi yeşil karışımı bir keyfin örtüsü içindeyiz...
*
Öğle yemeği yiyoruz.
Mönümüz oldukça zengin.
Mezeleri saymak istemiyorum...
Yemeğimizin hepsi de deniz mahsullerinden oluşuyor...
Ana yemeğimiz olan balıktan önce Ahtapot bacağı, sonrasında Yengeç bacağı ve onun arkasından da Kalamar ızgara servisi yapılıyor masalarımıza...
Bunların hepsini de ilk defa yiyorum, ama tavsiye ederim...
Balığımız ise Levrek...
Ve tabi ki de rakı da var.
Olmaz olur mu?
Hem de asla sarhoş etmeyen cinsinden...
Aslında rakı mı sarhoş etmiyor, yoksa Dalyan’ın havası mı onu bilemiyorum...
İnsanlar sarhoş olamasalar da müthiş mutlular...
Etrafımızda dolaşan tekirler de mutlu...
Üç tane tekir masamızın altında miyavlayıp duruyor...
Dayanamıyoruz yemeğimizi paylaşıyoruz onlarla...
Yalnız onlarla mı?
Hemen yanı başımızda denizin içinde koloniler halinde bizi seyreden balıklara da ekmek atıyoruz...
Birden yığılmalar oluyor hemen dibimizde. Ve suyun yüzünde birbirini takip eden halkalar peşi peşi sıra biri yeni halka olurken, diğeri kıyıda kayboluyor...
Anlayacağınız mutlu olabilmemiz için her yönüyle ortam müsait...
*
Masamız körfez restoranın sahilinde... Ayağımızı uzatsak denizin içindeyiz.
Düşünsenize...
Çeşme; sakin ve sessiz...
Deniz; durgun ve okşayıcı...
Güneş; tepemizde, ama yakmıyor...
Rüzgâr ise sadece okşuyor...
Anlayacağınız rahatsız eden hiçbir yanı yok.
Yaklaşık 300 kişiyiz
Hafiften, hafiften birbirimizin; mırıldanmaya çalıştığımız şarkılarına eşlik ediyoruz.
*
İlle de deniz...
İlle de Çeşme...
Aylardan Eylül
Günlerden Eylül’ün 25’i...
Çeşme’de son günümüz.
Sheraton otelinin muhteşem görünümünün içinde -kısmen de olsa- yaşadığım sıkıcılıktan sonra Dalyan, benim resmen gözümü de gönlümü de değiştirdi...
Hem iş, hem tatil...
Naz yapmayacağım, gerçeği de gizlemeyeceğim...
Koştursak da, uğraşsak da Çeşme’de bir pazar gününü yaşamak, hem de yakmayan güneş, okşayan rüzgâr ve denizin dalgaları, tekirlerin miyavlaması arasında şarkı mırıldanan mutlu insanlar topluluğu gibiydik...
Bu da anlatılmaz. Sadece yaşanır.
*
Ve bugün Van’dayım...
Günlerden Eylül’ün 27’si ve salı...
Yani bugün
Tatil bitti...
Van’dan güzel haberler vermek dileğimle...






0 yorum:

Yorum Gönder