web 2.0

22 Eylül 2011

20110923 - BİR CUMA YAZISI

BİR CUMA YAZISI

Bugün cuma.
Sanki bir pazartesi, bir de cuma günlerini yaşıyoruz da aradaki günleri es geçiyoruz.
Zaman, bu kadar hızlı geçip giderken, biz de bir o kadar yavan ve yavaş kalıyoruz zamanın peşinde...
*
Aslında bu duruma sevinsek mi, yoksa üzülsek mi bilemiyorum…
Bildiğim şey; o da çarçabuk bir hengâmenin içinde, harala gürele koşturup, duruyor oluşumuz.
Sonra da geriye dönüp bakıldığında her şeyin hikâyeden ibaret olduğunu anlıyor insan.
*
Her neyse; geçen haftanın cumasından sonra koskoca yedi günü; yani 168 saati, yani 10.800 saniyeyi, yani 604.800 saliseyi geride bırakıp, bugünü (yani cumayı) çoktan yaşamaya başladık.
Kimimiz henüz sabahın serinliğinde, kimimiz gün ortasının sonbahar sıcaklığında Haber Manşet’in sayfalarını karıştırıyoruz. Ve kim bilir bu cumanın kaç saatini, dakikasını, saniyesini, salisesini tüketip bir kenara koyduk bile...
*
Böyle olunca da bugünü bitirmeden, düşünürlerin, “insanı düşündüren” bir-iki özdeyişini sizlerle paylaşayım istedim.
Ne bileyim, belki işinize yarar.
Belki de şöyle bir göz gezdirip vazgeçersiniz...
Belki de saçmaladıklarını düşünürsünüz kim bilir?
*
Mesela; Victor Hugo...
“Yalan zekâ işidir. Dürüstlük ise cesaret... Eğer yalan söylemeye zekân yetmiyorsa, cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene.” demiş.
Ne dersiniz?
Yalan konuşmak için bile zeki olmak gerekiyormuş. Yoksa her an çuvallayabilir insan...
Ben; yalan konuşmayı beceremeyen insanın dürüstlüğü becerebileceğini anlıyorum bu sözden...
*
 “Aptalların köyünde muhtar olacağıma, akıllıların köyünde çoban olurum” özdeyişine ne dersiniz?
Sanki yaşamın anlamını pat diye özetlememiş mi?
“Aptallarla uğraşarak insanın kendisini helâk etmesi” onlarla uğraşmaya değmeyeceğini anlatılıyor gibi geliyor bana...
            *
Ya, Dole Commegie’un “Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol” sözü size neyi anımsatıyor?
Bugün, bu şekilde etrafınızda kaç kişinin olduğunu söyleyebilirsiniz?
Farkında mısınız, bugün yeminin bile hiçbir hükmü kalmadı...
Yani durumumuz vahim!
*
Şimdi de bir Meksika atasözü ile biraz düşünmenizi isteyeceğim…
Akıllı kimdir?
Herkesten öğrenen...
Kuvvetli kimdir?
Hırslarını yenen...
Zengin Kimdir?
Halinden memnun olan...
Söyler misiniz bugün, bu tanımlamalardan hangisinin içinde kendinizi buluyorsunuz. 
Ya da bu Meksika atasözü, sizin bildiğiniz “Akıllı, kuvvetli ve zengin” tanımlamalarınızın ne kadarının karşılığının verebiliyor?
*
Yunan Felsefesi’nin Kurucularından Sokrates “Hayat kısa, vazife ağır, fırsatlar geçicidir.”derken, “Aklınızı başınıza alın,” diyor, ilk birinci uyarı olarak.
“Yaşamınızı iyi değerlendirin, vazifenizin sorumluluklarını bilin ve önünüze çıkan fırsatları faydaya çevirin” diyor…
Belki de yakaladığınız o fırsat, yaşamınız en önemli fırsatı olabilir.
*
Fırsatları lehinize çevirebilmeniz dileğimle iyi, sağlıklı, huzurlu bir hafta sonu diliyorum efendim.

0 yorum:

Yorum Gönder