İnsanın Aklına
Yardımlaşmadan Çok Şüpheyi Getirir…
Aslında “Yardımlaşma” sözcüğü insanı o kadar rahatlatıyor ki...
Çünkü yardımlaşma, beraberinde paylaşmayı getiriyor, paylaşma da mutluluğu sevinci...
İşi kolay kılmayı...
Arkasından iç barışı...
Sonrasında dış barış...
Derken, dünyanın birbirleriyle barışmasını çağrıştırıyor...
Müthiş bir şey öyle değil mi?
*
Aynı anadan doğulmasa da bence kardeşlik duygularının en açık göstergesidir yardımlaşma...
Sahip çıkma...
Önemseme...
Acıları hafifletme...
Gülebilme...
Güldürebilme...
Hayata tutunmanın ve tutundurmanın başlangıcıdır...
Yani gerçekten çok önemli, çok anlamı bir sözcüktür yardımlaşma...
Hatta biraz daha ileri gideyim mi?
Yardımlaşma bütün dinleri kendi etrafında toplar...
*
Yardımlaşma, içine ticari ilişkiler girdiğinde başka şeyleri de beraberinde getirir...
Örneğin bir ticaret adamı bir resmi kuruma (siyasetin konuşlandığı) neden yardım etsin...
Örneğin belediyelere...
Ben aklımdan geçeni söyleyeyim.
Hiçbir şirket, kurum veya kuruluş belediyelere gönüllü olarak yardım etmezler...
Ediyorlarsa da bunun altında bir şeyler aranır...
Yani böylesi yardımlaşmalar, içinde “şüpheyi” hep saklı tutar...
Ben, yanlış veya önyargıyla mı düşünüyorum acaba?
Bu zamana kadarki gözlemlerim bana bunları söyletiyor.
*
Varmak istediğim nokta şurası?
Cuma günkü (12.08.2011) gazeteniz Habermanşet’in dördüncü sayfasında Bir çimento fabrikası’nın genel müdürü “Büyükçekmece Belediyesi’nin yeni yapılacak olan belediye binasının betonu bizden” diyerek, sayın başkana jest yapmış.
Sorun var mı?
Yok!
Böyle bir jest yapılamaz mı?
Hiç kuşkusuz yapılabilir?
Yapılabilir de bu haber kamuoyunda nasıl bir yankı yapar?
Yani tarafların, “samimiyetle böyle bir ‘yardımlaşma’ içinde olduğunu mu düşünürler?” dersiniz?
İşte tam da burada benim “şüphelerim-tereddütlerim” var...
Elbette işin samimiyetle verildiğini düşünenler vardır da düşünmeyenleri ne kadardır?
Bence, bunun altında çapanoğlu arayanlar oldukça fazladır ve “Ben olsam, ben de ‘betonu benden’ derim” derler, bütün hinliklerini içlerinde taşıyarak.
Samimi olarak söylemek gerekirse, belediye sınırları içindeki bir sanayi kuruluşu, yapılacak olan belediye hizmet binasının yapımı için beton verme sözü veriyorsa, benim bile aklıma kurtları düşürür...
Bu yalnızca belediyeyle ilgili değil elbette...
İlişkili olduğu bütün kurumlarla ilgili bu boyutta bir yardım her zaman için insanın aklına “yardımlaşmadan çok şüpheyi” getirir....
Getirmez mi yoksa?
Yoksa ben art niyetli mi düşünüyorum?
Aslında art niyetli düşünmüyorum.
Hiç de art niyetli değilim, ama etrafımızdaki olup bitenleri gördükçe ve de duydukça, insan düşünülmeyeni düşünmek zorunda kalıyor…
*
Malum Ergenekon davaları, balyoz davaları bugünün davası değil…
Hani ne bileyim…
Yardımlaşma güzel bir şey elbette, hele de bu kamu kuruluşu olunca daha da güzel…
Ama benim memleketimde durum bildiğimiz gibi mi?
İyilikten maraz doğuyor, öküzün altından buzağı aranıyor…
O nedenle birbirleriyle menfaat ilişkileri içinde olan herkes attıkları adıma da sarf ettiklere sözlere de dikkat etmeli diyorum…
Hepsi bu!
0 yorum:
Yorum Gönder