web 2.0

4 Ağustos 2011

20110805 - RÜZGAR EKEN FIRTINA BİÇİYOR BE KARDEŞİM!

RÜZGÂR EKEN FIRTINA BİÇİYOR BE KARDEŞİM!

Bugün cuma...
Yine bir haftasonu geldi.
Bir sonraki gün oruçlu oruçlu (tabi oruç tutanlar için diyorum) tatilin kucağına öyle bir kurulur ki insan, değmeyin keyfine...
Yarın, sabah erken kalkmak yok ya, gerisi önemli değil...
Önemli olan bölünen uykunun ikinci yarısını kana kana uyuyabilmek...
*
Aslına bakarsanız Ağustos ayında günlerin uzun olmasına rağmen -galiba- açlık hissetmiyor insan...
Ben hissetmiyorum mesela...
Mesela tiryakilerin biraz canı sıkılır herhalde...
Mesela çay tiryakilerinin...
Kahve tiryakilerinin...
Sigara tiryakilerinin...
Hele de sigara tiryakilerinin.
Aslına bakarsanız bir şeyin tiryakisi olmak da kötü...
Çay ve kahve tiryakiliğim olmadı, ama sigara tiryakiliğinin neme nem şey olduğunu iyi bilirim.
Allah’tan yıllar önce kurtuldum da şimdilik hiçbir sıkıntım yok...
Anlayacağınız böyle bir tiryakilik eve ocağa konulacak gibi değil.
Ezim ezim eziyor...
Oyum oyum oyuyor.
Dayan dayana bilirsen...
*
Dayanıyorsun tabi dayanmaz olur musun?
İşin ucunda günah-sevap işi olunca insan dayanıyor...
Bu ‘yalancı dünyayı’ terk edip ‘gerçek dünyaya (inananlar için) gidildiğinde orada sorgu sual var.
Orada Cehennem var...
Cehennem ateşi var...
Yanmak var yanmak...
Hem de öyle böyle değilmiş...
*
Aslına bakarsanız bu söylenilenlerin hepsi de inananlar için. İnanmayanlar için bunların hiç biri yok...
Cennet yok...
Cehennem yok...
Sorgu-sual yok...
Yanmak yok...
Zebaniler yok...
Hatta ‘öbür dünya’ diye bir şey yok.
Her neyse bunlar derin konular ve ben de bu derin konulara girecek kadar donanıma sahip olmadığıma göre haddimi aşmadan burada noktayı koyayım...
*
Özetle efendim, insan ne ekiyorsa onu biçiyor...
Rüzgâr eken fırtına, fırtına eken kasırga biçiyor...
İyilik eken iyilik; kötülük eken kötülük biçiyor.
Bu kaçınılmaz bir kural...
*
Rüzgâr-fırtına deyince aklıma geldi. Dünkü gazeteleri okumuşsunuzdur. Ben, Mısır’ın devrik başkanı Hüsnü Mübarek’in kafes içindeki fotoğraflarına baktıkça “Ülkeyi yönetenlerin üstlendiği görevleri gereği, bir değil bin kez daha düşünerek adımlarını atmalı,” diyorum.
*
Suriye tarafında cemaat ne derse desin Esad bildiğini okuyor. Üstelik kendi insanının hem kanını döküyor hem de demeçlerini peşi peşi sıra sıralıyor.
Bu mübarek günde “Allah akıl fikir versin!” diyeceğim, ama koskoca devlet başkanına bunu söylemek benim haddime mi?
Değil.
Değil ama Başkan Esad’ın izlediği yol da yol değil. Sonunda Mübarek’inkine benzer bir durumu onunla ilgili de televizyonlardan seyreder, gazetelerden de okuruz.
Dedik ya “Rüzgâr eken fırtına biçer” diye...
Bunun kaçarı yok!
*
Evet, bugün cuma.
Hepinize sağlık ve huzur içinde; yürek yüreğe, beyin beyine anlaşabildiklerinizle iyi bir hafta sonu diliyorum...
Sağlıcakla kalın.  Bir de kendinizle barışık kalmayı başarın...

0 yorum:

Yorum Gönder