web 2.0

21 Temmuz 2011

20110722 - "BU ADAM DOĞRU SÖYLÜYOR," MU DİYECEKLER SANKİ?

“Bu adam doğru söylüyor,” mu diyecekler sanki?

Bugün cuma ve havalar müthiş sıcak…
İnsanın aklını başından alıyor.
İnsanda ne yürüyecek ne de kolunu kıpırdatacak takat bırakıyor …
Önümüz de ramazan ya bakalım nasıl olacak!
Hep denir ya hani “Allah sabrını verir,” diye… Ben de öyle diyorum, “Allah oruç tutanlara sabrını verir…”           
*
Aslında ben bu cuma sizinle farklı bir konuyu paylaşmak istiyorum…
Pek de hoşunuza gitmeyecek, hatta bana sinir olacağınızı düşündüğüm bir konuyu…
Hatta ve hatta aşağıda okuduğunuzda bir çoğunuz bana kızacak, öfkelenecek, saçmaladığımı düşünecek, “Alemin akıl vereni(!) sen misin, sana mı kaldı millete akıl vermek?” diyeceksiniz ya varsın olsun yine de ben yazayım efendim.
Kısacası ben “SİGARA” konusuna girmek istiyorum…
*
Konulan sigara yasağının unutulan, gözden kaçan bu nedenle de eksik bırakılan yanına değinmek istiyorum.
Aslında Sayın Başbakan’ın; doğru olarak yaptığı, ‘kapalı mekanlarda sigara yasağı uygulaması’ -sanki- eksik bırakılmış, gibi geliyor bana...
Evet, kamuya ait kapalı alanların iç mekanlarında, toplu taşıma  araçlarında sigara içimi yasak.
Bu doğru.
Peki eksiklik bunun neresinde?
Hastanelerde! Hastanelerin iç mekanlarının dışında kalan yerlerin de bu kapsamanın içine alınmamasında…
Yani bahçesi, parkı, yolu, kıyısı, köşesi ve saire…
*
Aman Allah’ım, ne o öyle!
Hastane sınırları içindeki oturma yerlerinde, yürüyüş alanlarında, bina aralarında, nerede bir boşluk varsa -sağlamı, sakatı; hastası sağlıklısı- fosur fosur sigara içiyorlar.
Hem de sigara dumanlarını insanların yüzlerine üfleye, üfleye...
Emin olun bina içindeymişsiniz gibi hastanelerin dış mekanında da sigara dumanından geçilmiyor.
*
Hangi hastane mi?
Ne önemi var!
Hepsinde aynı manzarayı görebilirsiniz.
Aslında sigaradan hasatanelere taşınmış olan yüzlerce hasta, oralarda iyileşme çırpınışları verirlerken, bütün servetlerini harcasalar bile sigaranın kaybettirdiklerinin bir tekini bile geri getiremeyeceğini biliyorlar.
Kimilerinin gırtlağı kesilmiş…
Kimilerinin bacağı…
Kimilerinin kolu…
Kimilerinin nefes boruları tıkanmış oksijenle nefes alıp vermeye çalışıyorlar…
Sözüm ona bu insanlar yaşıyorlar!
Ve bütün bunların müsebbibi de elbette o “Aşkından vazgeçilemeyen(!) SİGARA”
Görüyorum, hastalıkları sigara kaynaklı olan bu insanlar, hastane bahçesinde sigara dumanını keyifle ciğerlerine çekenlere nasıl da üzülerek bakıyorlardır.
Sessiz çığlıklarını içlerine hapsederek nasıl da haykırıyorlardır…
Ama çaresiz…
Aslına bakarsanız evet, “Sigara içen de ölüyor, içmeyen de…”
İçicilerin sığındıkları ve onları avutan sihirli cümle de bu ya.
Ama son pişmanlık da fayda etmiyor zaten
*
Hem ben bütün bunları niye anlatıyorum ki …
“Bu adam doğru söylüyor,” mu diyecekler sanki?
Kim bilir bir kişi de olsa -belki doğru söylediğimi düşünür- diye düşünüyorum…
Bir de yazmama konusunda kendime söz geçiremiyorum ki?
Yine de hepinize sigarasınız ve sorunsuz iyi bir hafta sonu diliyorum efendim…

0 yorum:

Yorum Gönder