web 2.0

28 Haziran 2011

20110629 - UMARIM TBMM'İNDE SAĞDUYU GALİP GELİR

Umarım TBMM’inde Sağduyu Galip Gelir

Bu satırları okurken meclis açılmış, yeminlerini etmiş olacaklar...
Yine de her an bir değişiklik olabilir...
Her ne kadar “boykot edileceği” söylense de yarın (bugün) her şey gün yüzüne çıkmış olur. Gidişata bakılırsa BDP, Meclisi boykot edecek, CHP de meclise gelecek ancak yemin etmeyecekmiş.
Kendileri bilir ve neden böyle bir yol izlendiği bir gün millete anlatılır.
*
BDP’NİN Meclis boykotunun veya CHP’nin yemin etmemesinin gerekçesi malum!
Hatip Dicle’nin yerine AKP Diyarbakır adayı Oya Eronat’ın Diyarbakır milletvekili olarak mazbatasını alması.
*
Tespit bu.
Oysa Hatip Dicle’nin durumu farklı.
Nedir farkı?
1 yıl sekiz aylık onanmış hapis cezası var ki bu da milletvekili olmasına engel...
Daha seçimden birkaç gün öncesinden terör suçundan aldığı 1 yıl 8 aylık hapis cezası Yargıtay tarafından onanmış, yerel mahkemeye gönderilmiş ve cezası kesinleşmiş. Buna rağmen yasanın “milletvekili olamaz” kesin hükmüne rağmen, Diyarbakır’dan bağımsız aday gösterilmiş, sonuçta da milletvekili seçilmiş.
“Bağımsız aday gösterilmez, bağımsız aday olunur. Kişi kendi özgür iradesiyle adaylığını açıklar.” dense de Doğu ve Güneydoğudaki bağımsız adayların ‘ne kadar bağımsız(!)’ oldukları hepimizce malum.
*
Şimdi konuma dönüyorum.
Hatip Dicle’yi Diyarbakır’dan bağımsız gösteren BDP; sonuçta milletvekili seçilse bile mazbatasını alamayacağı biliniyor olduğu halde, Hatip Dicle’nin adaylığının çekilmemesi işin biraz da güç gösterisine, inatlaşmaya sürüklendiğini göstermiyor mu acaba?
Mademki, bu ülkede uyulması zorunlu ve en üst noktada yaptırım gücü olan yasalardır, BDP de Hatip Dicle de, Ahmet de, Mehmet de, Yunus da bu yasalara -yasalar eksik veya yetersiz olsa da- uyacak...
Eğer bir eksiklik varsa, bu yetersizliğin düzeltilmesi de yine meclise, aittir.
Orada gereği yapılır.
Hiç olmazsa bundan sonrasında bu tür kargaşa ve sıkıntılara meydan verilmemiş olur.
Bu durumda söylenecek (önceden her şey bilindiği için) pek bir şey yok diyorum.
*
Eğer Sayın başbakan “Başka aday mı bulamadılar?” derken, kastedilen Dicle ise kesinlikle haklılık payı var.
Yok Balbay, Haberal ya da Alan ise -galiba- aynı hakkı Sayın Başbakan’a teslim edemeyeceğim.
Edemeyeceğim çünkü, bütün siyasi partiler; toplum tarafından önemsenen, saygı gören kendilerine yakın olan herkesi (yasal bir engeli de yoksa) aday gösterebilirler. Aday gösterilen kişi ya da kişilerin tercih edilişleri tamamen partilerin insiyatifine kalmış bir şeydir, diye düşünüyorum.
Bu nedenle de Sayın Başbakan’ın  “Başka aday bulamadınız mı da...” diyerek -tutuklu bulunan diğer milletvekillerine de- atıfta bulunmasının partilerin içişlerine karışmak olduğunu düşünüyorum.
*
Anlaşılan o ki TBMM’nin 61. dönemi oldukça hareketli ve hararetli geçecek...
Umarım TBMM’de sağduyu galip gelir.

0 yorum:

Yorum Gönder