web 2.0

20 Haziran 2011

20110620 - BABAMSIZ BABALAR GÜNÜ

BABAMSIZ BABALAR GÜNÜ!

Sevgili Babacığım,
Dün sensiz on ikinci babalar günümüzü de geride bıraktık.
Biz o günlerde (yani benim çocukluk günlerimde) babalar gününün ne demek olduğunu bilmesek de bugün daha iyi anlıyorum ki; babalar gününün ne olduğunu bilmeden birlikte geçirdiğimiz, güven dolu günlerimiz, bugünlerden çok daha anlamlı günlerimizmiş.
Bunu yüzüne karşı söyleyemesem de içtenliğimle söylüyorum ki, öyle…
*
Neyi anlıyorduk ki o günlerde?
Neyin güzel, neyin çirkin olduğunu biliyorduk ki?
Ne “Babalar günü” diye bir günümüz vardı, ne başka bir şey…
Seni gördüğümüz her gün bizim ‘Babalar günü’müzdü.
Yanımızdaydın ya…
Zorda kaldığımızda tutunacak dalımızdın ya…
Başımız derde girdiğinde çekip kurtarırdın ya…
Eve geldiğimizde koltuğunun altına sıvışır, sıcaklığını hissederdik ya…
Sen de bize çaktırmadan gizli gizli bakıp her birimizi teker teker inceler, -biz neden içini çektiğini bilmeden, arada bir içini çekerek. 
Her gün 25 kuruş harçlık verirdin ya…
Daha ne olsun be babam
*
1999’dan bu yana sensiz babalar günü kutluyorum…
Benim senin için düşündüklerimi, çocuklarım benim için düşünüyorlar mı, bilemiyorum. Ama onlar da babalar günü olduğunda yalandan da olsa,  telefonla da olsa babalar günümü kutluyorlar işte…
Dostlar alış  verişte görsün işte…
Varsın olsun. Onların canı sağ olsun…  Onlar daha genç ve kendi ayakları üstüne  durmaya çalışıyorlar… Hem onlar bugün babalar gününün ne anlama geldiğini bizler kadar bilebildiklerini sanmıyorum ya neyse!
 *
Şimdi modaya uyduk babacığım.
Hediyeye endeksi Babalar günü kutluyoruz.
Sen bilmiyorsun bunu babam…
Şimdi babalara 365 günün bir günü ayrılıyor…
Gerisi yok…
Geri kalan günlerde babaların evlatlarını özleme günü olarak kalıyor.
Onun dışında çocukların akıllarına gelirse; ya arıyorlar ya da boşu boşuna aranmayı bekliyor babalar…
Günümüzde çocuklara da bahane bulmak istemiyorum, onların da bir yığın –kendilerince- haklı gerekçeleri var…
İş, güç, geçim derdi vs. deyip duruyorlar…
Onlar kendi dertlerine düşmüş,  dünya meşakkati içinde boğuşup durduklarını söylüyorlar.
Babalar da ne yapsın, kaderlerine razı ve tıpkı şarkılarda olduğu gibi “Yeter gel bana senede bir gün” de olsa, uzaktaki evlatların, torunların iyi haberlerini alıp senede bir gün de olsa belki gelir umuduyla yollarını gözleyip duruyorlar,
Kara trenin yolunu gözledikleri gibi…
Yılda bir kere…
*
Ve o gün de bitti…
Evli evine, köylü köyüne çoktan gitti…
Şimdi herkes bir başına evlerinde köşelerine çekildiler.
*
Bakar mısınız şu işe!
Evlat ve baba arasıdaki ilişki, bağının  güzelliğine(!) bakar mısınız?
Evet, ancak babalar gününde hatırlanır oluyor babalar. O da sadece birkaç saatliğine…
Yine de herkes mutlu görünüyor…
Sevgili babacığım bu sence de biraz tuhaf değil mi?
Mekanın cennet olsun, anneme iyi bak…



0 yorum:

Yorum Gönder