20110607 - BİR YEREL GAZETE VE 'YEREL'İN HABERİ...

BİR YEREL GAZETE VE ‘YEREL’İN HABERİ...

Bir yerel gazete öncelikle yerelin haberini sayfalarına taşır...

Onun için ‘Yerel Gazete’ denir ya...

Haberiyle dikkat çeker, kendini konuşturur, özellikle şu günlerde insanları seçim stresinden uzaklaştırarak kendine getirir...

Güzel haberler insanın gününü güzelleştirir, mutlu eder.

Diğer taraftan, okurlarını, farklılığın farkına vardırır...

Ayrıntının da önemini hatırlatır.

Bu nedenle de zaten bir yerel gazete yerelde farklılıkların farkındalığını ne kadar fazla ortaya koyarsa o kadar çok kendini konuşturur...

Gazeteyi dikkate ve okunmaya değer buldurur...

Belki de en önemlisi; var olan reklam pastasından -biraz daha fazla- pay almada tercih edilen olur.

*

Bir yerel gazetenin bunları başarabilmesi için diğer özelliklerinin yanında bir haberin ‘toplum faydası’ bakımından farklılığı görülüp manşetine taşması yeter de artar bile...

Yeter ki insanlara; ihtiyaçlarını karşılayabilecek yeniliklerin var olduğu hatırlatılatılsın.

*

Örneğin, pazartesi günkü (dünkü) gazeteniz Habermanşet’in manşet haberi gibi...

İlk bakışta sıradanmış gibi algılanabilir.

Hele de manşetten vermemiz yadırganabilir bile...

Ama mevsimin yaz, insanlarda tatil hormonlarının son derece hızlı ve dayanılmaz bir şekilde salgılanmış olduğunu, okulların tatil olmasına ramak kala, İstanbulluların hemen yanı başında denize girilebilecek temiz ve sağlıklı bir yerin var olduğu haberi, insanımızın dikkatini fazlasıyla çekmez mi?

*

Şu günlerde seçim stresi, insan beyninin hücrelerini öldürmek için var gücüyle hücum ederken, bir haftasonu kaçamağı yapılabilecek yerin olduğu müjdesinin verilmesi de tam da yerinde bir haber değil midir sizce de?

Hemen şuracıkta...

İstanbul’un batı yakasında...

Çatalca’da...

*

Şunu rahatlıkla söylemeliyim ki Çatalca Belediye Başkanı yaptığı çalışmalarıyla insanı şaşırtıyor...

Önce Çatalca merkezinin imar sorununu halletmeyi başarmış...

Seçildiği günden beri halk toplantılarının sürekli yaparak kendini hemşerilerine kabul ettirmiş.

Sosyal ve kültürel alanlarda spor ve müzik eğitim merkezleri açıp, bunu köylere kadar yayarak “İnsan için beden ve ruh sağlığının ne kadar önemli olduğu” bilincini aşılamış.

“Daha ne olsun?” diyesi geliyor insanın...

Çatalca’nın, her geçen gün bir cazibe merkezi haline gelmesi de o yüzden değil midir?

Başkan Kara da o yüzden; sevgiyle ve aşkla başladığı, sabırlı ve istikrarlı şekilde sürdürdüğü çalışmalarının semeresini görüyor ya...

Şimdi de Karadeniz’e olan kıyı şeridini plaj olarak düzenlemiş.

Dünkü manşet haberimiz de buydu zaten... “CEM KARA PLAJI”

Deniz suyu kirlilik ölçümlerini yaptırmış. Şimdi de sahile “Mavi Bayrak” dikilecekmiş.

İstanbul gibi bir Anakent’in hemen yanı başında böyle bir yerin kazandırılması az şey mi?

Yeni plajlar Çatalcalılara ve İstanbullulara hayırlı olsun...

Gerçekten de rahat durmuyor Cem Kara başkan! İyi ki de durmuyor!

*

Evet, bir yerel gazete önce yerelin haberini yapmalı...

Yerelin yeniliklerini okurlarıyla paylaşmalı...