web 2.0

2 Haziran 2011

20110603 - "'SAYIN' OLANLA OLMAYAN HİÇ BİR OLUR MU?

“ ‘SAYIN’ OLANLA OLMAYAN
HİÇ BİR OLUR MU?”

Bugün Cuma
Bugün, havadan sudan değil seçimden konuşalım istiyorum...
Hem, seçime şunun şurasında ne kaldı ki?
Tek rakamlara indik.
Bugünden itibaren geri saymaya başlıyoruz…
8-7-6-5-4-3-2-1 ve sıfır.
*
Sonrasında “Sürprizler, şoklar, hayal kırıklıkları; halkın bir şeyden anlamadığı; halkın sağduyusuna güvenmek gerektiği; halkın sağduyusunun en doğrusunu yaptığı; halkın ders verdiği; yapılan yatırımların farkında olmadığı, yapılan yatırımların farkındalığı” gibi söylem, yakıştırma, yakınma, umutlanma, keyiflenme gırla gider.
*
Sonra, çiçeği burnunda vekiller, mazbatalarını alma heyecanını yaşarlarken, eskiler; tecrübelerini konuşturup yenilere yol gösterdikten sonra da “memleket, millet aşkına, meydanlarda verilen sözler aşkına” ellerinden ‘gelen-gelmeyen’ ne varsa yapacaklar…
Tabi bu arada bir dört yıl daha memleket sakinleyecek…
Ne o öyle canım!
Sabah başka bir hava, öylen başka… Akşam başka…
Eh! Biraz daha sabır...
Görüntü kirliğinden vazgeçtik, müthiş bir gürültü kirliğinin Türkiye kara sahasını terk etmesine şunun şurasında sadece sekiz gün kaldı.
Kulak, burun, boğaz kendine gelecek…
Beyin sakinleyecek, kalp eski ritmini yakalayacak…
Sadece sekiz günlük bir sabır...
*
Ben, -bundan sonra olacaklarla ilgili- başka bir şey söyleyeyim size...
Hani “Tecrübe mi konuşuyor dersiniz, yaşanmışlık mı dersiniz bilemem.” Adaylıklar netleştikten sonra vekillerimiz halkın ayağına gitmiş, ev ev; dükkân dükkân dolaşmış…
Öpüşülmüş, tokalaşılmış, vaatler edilmiş, bir şekilde kendini vatandaşına anlatmış.
Bundan sonrasında dolaşma sırası vatandaşta…
İşleri düştüğünde meclisi arşınlayacaklar…
Telefonları ya yanıtsız kalacak, ya da sekreterler Sayın vekillerin -yoğun olduklarını- söyleyip “Biz size dönelim efendim” diyecekler, dönülmeyeceği bilindiği halde...
*
Hiç kuşkunuz olmasın araya mesafeler konulacak…
Hem bu arada sayın olmayanlar, “Sayın” olanlarla aralarındaki mesafeyi anlamış olacaklar.
Üç ay boyunca “Sayın” olmak için adaylar nasıl seçmenlerinin ayağına gitmişlerse, şimdi de seçmenler “Sayın” yaptıklarının ayağına gidecekler…
Gidecekler, ama çoğunlukla bulamayacaklar…
Bulacaklar, göremeyecekler…
Görecekler, konuşamayacaklar…
Konuşacaklar, anlatamayacaklar…
Anlatacaklar, bu sefer de “Sayınlar” anlamayacak…
Sonra da “Eyvah ben ne yapmışım!” deyip hayıflanıp duracaklar kim bilir?
*
Evet, bugün cuma!
Bir cuma daha “Sayın” adaylara havamızı atacağız…
Ondan sonrasında bul bakayım bulabilirsen…
Buldun; yanaş bakalım yanaşabilirsen…
Yanaştın; konuş bakalım konuşabilirsen…
Onlar “Sayın,” sen sıradan vatandaş…
Onların dokunulmazlıklar var, ya senin?
Senin yok!
Öyleyse, “Onlar ne diyorlarsa o” artık.
*
Boş verin. Yine de moralimizi bozmayalım…
Nasıl olsa bizde değişen bir şey yok…
Gelin, dört yıl sonra onlara günlerini göstermenin hayallerini kuralım!
Dört yıl sonrasının hesap sorma keyfini şimdiden yaşayalım!
Nasıl? Fena fikir değil, değil mi?
Hepinize iyi hafta sonları efendim…










0 yorum:

Yorum Gönder