ÜRETMEYE DEVAM TÜRKİYE!..
Günümüzde siyasetin söylem seviyesini yükseltmek zor galiba!
Yükseltmeyi bir tarafa bırakalım. her geçen gün daha da aşağılara çekiliyor.
Bu, bilerek mi yapılıyor, yoksa siyaset erbapları o düzeyde mi, anlamış değilim….
En azından bugün. görünen ve gelinen nokta -üzgünüm ama- sanki öyle…
*
Başbakan, icraatlarını anlatmaktan çok, Ana muhalefet ve muhalefet liderine çatmayı, onlara sataşmayı yeğlerken. daha mı çok puan topluyor acaba!
Benim ülkemin insanı, bir parti genel başkanının, bir başka parti genel başkanı için ortaya koyduğu tezlerini bir kenara bırakıp, genel başkan oluş biçimine mi laf atar.
En son Sayın Başbakan’ın Esenyurt, Beylikdüzü ve Büyükçekmece’de halka hitaben yaptığı konuşmalarında CHP Genel Başkanı Kılıçtaroğlu’nun nasıl genel başkan olduğuna işaret ederek, onu “Bir kaset genel başkanı” olduğu şeklinde tanımlamaya çalışıyor…
Bu tanımlama; öncelikle bir genel başkanı, genel başkanın temsil ettiği partiyi, parti örgütünü ve hatta sıradan bir vatandaşı oldukça üzdüğünü düşünüyorum…
Düşünüyorum da, dokuz yıldır tek başına iktidar olan bir liderin konuşacakları bunlar mı olmalı, bu tür konuşmalardan nasıl olur da medet umulur anlamak zor!
…
Üzülüyorum…
Yoksa benim yurdum insanı hep, “Aslanım benim! Nasıl konuştu, nasıl mat etti ama”nın peşindeler mi ki?
Yoksa siyasetin seviyesi yerlerde sürünüyor da ben mi bir türlü bunu anlayamıyorum…
*
Oysa bizim gençliğimizde bizim büyüklerimiz bize, her ne olursa olsun rakibe saygılı olmayı öğretmişlerdi…
Ayıpların ulu orta konuşulmamasını…
Kişileri, ‘yaptıkları icraatlara göre değerlendirmek’ gerektiğini öğretmişlerdi, demek ki yanlış öğretmişler…
Demek ki muteber olan kişisel saldırı…
Bel altı, bel üstü hiç fark etmez!
O zaman, sokaktaki vatandaşımın söylediklerini, -bel altı ve bel üstü- saldırılarını da pek önemsememek gerek. Çünkü onlar da büyüklerinden ne görüyorlarsa onu yapıyorlar.
Örnekleri önlerinde…
Örnekleri, her gün meydanlarda bas bas bağırıyorlar…
Nezaket yok, her taraftan her türlü çirkinlik var…
Hani, “Ne olacak bu memleketin hali?” deyip duruyoruz ya, biliyor musunuz pek de bir şey olacağı yok…
Liderler meydanlarda belden aşağı vurarak şov yapacak, meydanlardakiler de şov yapanları alkışlayacaklar…
Neden alkışladıklarını bile bilemeden…
Yolun açık olsun Türkiye…
Kim tutar seni…
“Açılım” denildi olmadı…
Açılımı elimize yüzümüze bulaştırdık. Hâlâ da hiç birimizce tam olarak “Açılım”ın ne olduğu anlaşılamadı…
“Kürt sorunu” denildi olmadı.
Şimdi de “Kürt Halkının sorunu” deniliyor…
Bakalım bu ne kadar sürecek…
“Haydi Türkiye, Durmak Yok, Üretmeye Devam!”
0 yorum:
Yorum Gönder