20110315 - BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜRLER DR. HASAN AKGÜN BAŞKAN

BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜRLER

DR. HASAN AKGÜN BAŞKAN

04.02.2011 günü yine bu köşeden “Başkan Dr. Hasan Akgün’e Teşekkür ve Hatırlatma”  başlığı ile bir yazı yazmıştım.

Devebağırtan yönünden, Büyükçekmece girişinde bulunan ilk üstgeçit’in sağ ve sol yanına konmuş olan “Türk Bayrağı ve Atatürk Kocatepe’de” posterlerinin, Büyükçekmece’ye ne de güzel yakıştığını ve bu düşüncenin de harika bir düşünce olduğunu yazmıştım.

Ancak, yapılan bu güzelliğin (Özellikle Türk bayrağı birkaç yerinden yarılmış, boyaları çıkmış ve suntanın kirli sarı rengi, bayrağın kendisinden daha çok dikkat çekiyordu) yıpranıp çirkin bir görünüm sergilediğini görünse de ilgilisine şöyle bir hatırlatmaya çalışmıştım.

Büyükçekmece Belediyesinin basın danışmanı sevgili meslektaşım Vedat Denizer’e konuyu aktardığımda “Başkanın konudan bilgisi olduğunu ve yenileme çalışmalarının yapılıyor olduğunu” söylemiş, ben de o an hem sevinmiş hem de üzülmüştüm.

Sevinmiştim, çünkü atlanmamıştı, ilgililer çirkinliğin farkındaydı, çirkinliği gidereceklerdi.

Üzülmüştüm, çünkü epey bir zaman (3-4 aydan fazla) Türk Bayrağı o çirkin görüntüsüyle duruyordu.

*

Ve sonuçta dün, o yıpranmış Türk bayrağının yerine, Büyükçekmece’ye yakışan “Yepisyeni” bir Türk Bayrağı konmuş olduğunu gördüm.

Doğrusunu isterseniz görür görmez daha da mutlandım ve belki de yazdığım yazının, işin hızlandırılmasında “küçük de olsa katkısı olmuştur” diye, kendime pay çıkarmaya çalıştım.

Yazıyı yazmaya başlamadan önce başkanı arayarak, “Bayrak, keşke enlemesine değil de eskisi gibi boylamasına olsaydı,” şeklindeki düşüncemi paylaşacakken Sayın başkan, “Bayrağın konuş biçiminin doğru olmadığını, çekicilerin dorselerinden zarar görebileceğini ve o nedenle de zarar görmeyecek bir şekilde yeniden konulacağını” söyleyince, ben sadece sustum.

“Ben de size duyarlılığından dolayı teşekkür edecek, bir de onu hatırlatacaktım.” bile diyemedim. Sadece “Teşekkür edip” telefonu mutlu bir şekilde kapattım.

*

Burada, belki de birçoğumuzun atladığı küçük bir detayı da sizlerle paylaşmak istiyorum.

Paylaşmak istediğim, “İyi bir basın danışmanı nasıl olmalı?” sorusunun yanıtıdır.

Eski bir basın danışmanı olarak, birkaç yıldır bölgemde edindiğim izlenimim, B.Çekmece Belediyesi Basın Danışmanı Vedat Denizer, sanki konusunda daha uzman, daha duyarlı, daha farklıymış gibi!

Ben bir yerel gazeteci olarak; karşı tarafın konuyla ilgili yaklaşımındaki samimiyetine, duyarlılığına ve duyarsızlığına bakarım...

Bana şirin veya resmî gözükülmesinden de hiç etkilenmem...

Herkes işini yapıyor...

Bugün, teşekkür ettiklerimize yarın teessüflerimizi ve üzüntülerimizi de çok rahatlıkla bildirebilir, hatta hiç de hoşlarına gitmeyen yazılar da yazabiliriz.

Ama belden aşağı vurmadan, kimseye hakaret etmeden...

*

1977’de Hürriyet Gözlemcisi olarak gazetecilik mesleğine başladığımda o şekilde öğrettiler bize...

Ve ben de hâlâ o öğreti doğrultusunda yol alıp gidiyorum...

Sayın Başkan bir kez daha duyarlılığınız ve hassasiyetiniz için tekrar teşekkürler

Kocatepe’deki Atatürk posteri de, Türk bayrağı da Büyükçekmece’ye çok yakıştı...