web 2.0

21 Aralık 2010

20101222 - ONCE SERT DOKUYU YUMUŞATTI SONRA DA...

ÖNCE SERT DOKUYU YUMUŞATTI
 SONRA DA …
Ülke çok önemli bir süreçten geçiyor…
İçinde yaşadığımız bu sürecin yaşayanları olarak, pek farkında olmasak da ‘Kürt Sorunu’ şaşkınlık yaratıcık bir şekilde yaşamı olumsuz yönde etkiliyor.
Birçoklarımız tarafından “olmaz, olamaz!” denilen şeylerin yasal zeminde inatla, sabırla ve sükunetle- (Aslında olabilirliliğin ipuçları da rahatlıkla görülebildiği halde)  resmi ağızlardan dillendirilmesiyle birlikte her türlü talep edilmeye başlandı…
Çünkü sert doku delinmeye başladı bir kere…
Ne demek bu?
Damlalar yıllardır sürekliliğini korurken; önce sert dokuyu yumuşattı, sonra yumuşak dokuyu zayıflattı sonra da zayıflayan doku delinmeye başladı ancak pek de damlaların kaynağına eğilme gereği maalesef duyulmadı.
Otuz yıldır verilen çabanın sonucu bugün bu…
Üstelik içeriden ve dışarıdan bunun böyle olmasını isteyen yandaşlar; öylesine planlı, sistemli ve sabırlı bir şekilde çalıştılar ki, iktidar sahipleri; ne damlaların durdurulmasını ne de bölgeyle ilgili iyileştirme çabalarının hızlandırılmasını -gerektiği gibi- önemseyemediler…
Ve otuz yıl sonra bugün, damlaların meydana getirdiği o delik, çok daha büyüdü ve genişledi…
Çünkü hayallerini önemseyen taraf önce kalabalık olmaları gerektiğine şartlandırdı kendini.
Ve bunu başardılar.
Bir taraf on yıl, yirmi yıl, elli yıl sonrasını hesap ederken, diğer taraf hâlâ “Bir şey olmaz, biz bölünmeyiz”  diyerek, gözlerinin önündeki damlaların sürekliliğini, sert dokuların nasıl da yumuşadığını bir türlü göremediler…
Kendilerini hep, o küçücük damlaların sert dokuyu delemeyeceğine inandırdılar.
Belki de o nedenle, o bölge -hafife alınarak- unutulmak istendi!
 Kimler tarafından?
Geçmiş dönmemin iktidarları ve onların emrinde olanlar tarafından…
Oysa önce tek tük çıkan ve kimilerine göre ‘çatlak’ denen sesler, bugün resmi zeminlerde duyulmaya başlanıldı bile…
Bundan sonrasında her ne kadar sayın başbakan ve hükümeti, Sayın Meclis Başkanı gelen talepleri kabul edilebilir bulmasalar da -Avrupa ve ABD’nin de görüşleri önemli tabi- onların da yaptırımları (öneri gibi sunulan zorlamaları) bu işin nereye varacağını gösterecek…
Ama görünen o ki hiç bir şey eskisi gibi olmayacak…
Bundan sonra yapılan bütün hamleler ise Kürt vatandaşlarımız için “Geçmişte verilen mücadelenin karşılığı imiş gibi ” algılanacak…
İşte şimdi tam da burada iktidarın ve muhalefetin ortak çabası, güç birliği;  iktidar ve muhalefetin samimi bir şekilde ortak akıl ve çaba oluşturulması halinde iç ve dış güçlere karşı ortak akılda birleşilerek, yaşanan bu olumsuzlukların önüne geçilir diye düşünüyorum…
Bugün muhalefet de, iktidar da beklenen ortak akılda buluşmak zorundadır.
Durum  o kadar ciddi işte…


0 yorum:

Yorum Gönder