20101207 - DOSTLUK MU KAZANSIN? HADİ CANIM SENDE!..

DOSTLUK MU KAZANSIN?

HADİ CANIM SENDE!..

Kim demiş “Şiddete son” diye...

“Devam... Hem de sonuna kadar devam!”

Altta kalanın canı çıksın, yumruk yiyenin gözü...

*

Hadi buyurun bakalım...

 “Siz magandasınız!” denilsin...

“Şiddetten ne zevk alıyorsunuz? Ne biçim bir duygu bu?” denilsin...

“Sizin hiç mi vicdanınız, acıma duygunuz yok?!” denilsin...

Denilsin de sonuç?

Sonuç sıfır...

Hoşgörü, şiddete yenildi...

Kabul edelim bunu!

Hiçbir şey şiddeti önleyemiyor...

İşin tuhaf olanı, şiddeti uygulayanlar da öyle cahil filan da değil. Okumuş çocuklar...

İçlerinde -güya- sevgi tohumcukları yeşerten gençler...

Her biri -sözüm ona- ana kuzuları (nasıl kuzularsa)...

Saldırgan, asi ve gözü dönmüş kuzular bunlar...

Hem de sporun içinde...

*

Hep yazıyorum, yine de yazacağım “Futbol, ne kadar spor olarak kabul edilir?” bilemiyorum, ancak bence tartışılması gereken bir konu.

İçeride-dışarıda, insanların birbirlerine -hem de kasıtlı olarak- vermedikleri zarar         -neredeyse- kalmıyor.

Hatta saha içinde uygulanan şiddet kim bilir kaç futbolcunun geleceğini kararttı...

Kaç futbolcu, mesleğinin baharında kopup gitti yeşil sahalardan da bütün yaşamı altüst oldu...

Kaç futbol tutkunu seyirci, saha dışındaki şiddet yüzünden canından oldu, işinden oldu, ailesinden oldu...

Hepsi de spor adına...

Hepsi de üç puan alma adına...

Ve hepsi de kümede kalma veya şampiyonluk kupasını kaldırma adına...

Veya sponsorlardan alacakları telif ücretleri adına...

*

Oysa kimse mangalda kül bırakmaz konuşurlarken...

Ne denir?

“Dostluk kazansın!”

 “İyi oynayan kazansın!”

Kim kime iyi oynama fırsatı veriyor ki?

Saha içerisinde Allah ne verdiyse kemik sesleri, dışarıda küfür sesleri göğü deliyor...

Bunun adına da spor diyoruz...

“Şiddet”in kaynağı demeyeceğiz...

Kendimizi suçlamayacağız...

Kulüpleri suçlamayacağız...

Futbolcuları suçlamayacağız...

Hakemleri suçlamayacağız...

Doğrudan doğruya failleri suçlayacağız...

Maganda diye onları tanımlayacağız...

Gazetelerin sayfalarına onların fotoğraflarını basacağız...

*

Pazar günkü Beşiktaş-Bursaspor maçıyla ilgili gazeteler “Bu bir spor fotoğrafıdır. Beşiktaş-Bursaspor maçı öncesi 3 kişi bıçaklandı” diyerek manşetlerinden hatta sürmanşetlerinden vermişler futbolun çirkin yüzünü...

Kanlar içinde, acılar içinde yatan bir genç...

Kaç tane üç puan bu gencin o hale düşmesine değer, bilmiyorum...

Hepsi de “Dostluk kazansın, iyi oynayan kazansın,” diyebilmek için öyle mi?

“Hadi canım sen de!” diyesi geliyor insanın...

Diyesi geliyor da; neden karşı tarafın harika oyununu alkışlayıp spor adına, spora yakışanı, spora teslim edilmiyor...

Neden “iyi oynayan kazansın” a sadık kalınmıyor...

Neden acaba?

Belki de futbolun heyecanı, zevki, çekiciliği burada...

Belki de fanatizmin tahrik edici cazibesi futbolun içinde gizli...

Ne bileyim ben!..

Ama gençlerimize yazık olmuyor mu?

Anaların yüreği dağlanmıyor mu?

Söyler misiniz?