web 2.0

14 Kasım 2010

20101115 - YARIN BAYRAM (İYİLİKLERİN VE GÜZELLİKLERİN GÜNÜ

YARIN BAYRAM
(İYİLİKLERİN VE GÜZELLİKLERİN GÜNÜ…)

Ne güzel!
Bugün yine bir bayramın arifesindeyiz…
Hazırlıklar yapıyoruz yarına dair…
Ruhumuzu –iyilikler, güzellikler adına- günler öncesinden temizlemeye başladık bile…
*
Evde, iş yerinde, sokakta, mahallede, dost meclislerinde…
Hep konuşmaz mıyız? Hep iyiliklerden güzelliklerden dostluklardan dem vurmaz mıyız?
Hep kötülüklerden, insanlık dışı olaylardan nefret ettiğimizi haykırmaz mıyız?
Zamanın her geçen gün daha da kötüleştiğinden… Her geçen gün sevgi ve saygının daha da azaldığından… Küçüklerin büyükleri saymadığını, büyüklerin de küçükleri sevmediğini anlatıp durmaz mıyız birbirimize?
Sanki zamanın bir suçu varmış gibi…
Sanki kötülükler kendiliğinden ‘kötülük,’ iyilikler de kendiliğinden ‘iyilik’ oluyormuş gibi…
Farkında mıyız bilmiyorum ama her halde bizler ‘sabrı’ tükettik…
Eskiler onun için güçlüymüşler, dayanıklıymışlar ve erdemmişler…
Çünkü onlar iyilikler ve güzelliklerin yanında ‘sabırla’ yoğrulmuşlar…
Onun için daha fazla dirlik, daha çok birliktelik varmış o günlerde…
*
Günümüzde galiba zor geliyor; iyilik yapmak, iyi davranmak, iyi olmak…
Aksine kolayımızdır -sanki- kötülük…
Ve bu nedenledir ki bayramların gelmesini iple çekeriz…
Şu üç-dört günlük sürede iç dünyamızdaki mikroplarımızı kendi kendimize yok etme gayreti içine girmek, günahlarımızdan arınmak istercesine bayrama teslim ederiz kendimizi…
Hepsi, hepsi üç gün-dört gün...
‘İyiliklerle ilgili’ ne kadar rol varsa üstleniriz…
O günlerde baba ‘en iyi baba’; anne, ‘en iyi anne’; evlatlar da ‘en iyi evlat’ olmak için, rollerimizi o kadar güzel oynama gayreti içine gireriz ki!
Çünkü bayram günleridir içinde bulunduğumuz günler…
Çünkü bayramlarda kötülük olmaz…
Çünkü sevgi ve saygı sadece(!) bayramlarda oluk oluk akar ve bizler de akan o pınarlardan kana kana nasibimizi alırız…
Sadece üç gün veya dört gün!
O, üç-dört günü bile ‘bayram’ tadında yaşayamayız…
Ruhumuzu temizleyemeden geçip giderken bayramlar, kendimizi, “bir sonraki bayramlara” diye oyalarız.
Tabi, bayramların faziletini, güzelliğini, iyiliğini kavrayabilirsek…
Onca kötülükleri, acımasızlıkları, vicdansızlıkları, sömürmeyi, küçük görmeyi, aşağılamayı kendimizden arındırabilirsek tabi…
*
Yarın bayram…
İnsanoğlunun yaratılışının karşılığında, yaratanına inanç ve şükran görevini yerine getiriyor olduğu gün…
Evlerine et girmeyenlere kestikleri kurban paylarını ikram edilecek bu günlerde…
Yani kıyısından da olsa hayatı paylaşacaklar bir yıl boyunca unutulanlarla…
Ve daha sonra yine unutulacak ‘hayatın paylaşımı…”
*
Yine de yaşamın bayram tadında ve bayram güzelliğinde geçmesi, başkalarının elinde olduğunun çok daha fazlasının, bizim elimizde olduğu göz ardı edilecek…
Edilmeyecek mi yoksa?
Yoksa bizim elimizde değil de başkalarının elinde mi yaşamın bayram tadında geçmesi?
İsterseniz kendimize bir dönüp kendimizle bir konuşalım.
O zaman -her şeyin kendi elimizde olduğunu- daha iyi anlayacağız…
Bu duygularla; sağlıklı, mutlu, huzurlu ve bereketli bayramlar dileğimle…

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Çünkü bayramlarda kötülük olmaz…
Çünkü sevgi ve saygı sadece(!) bayramlarda oluk oluk akar ve bizler de akan o pınarlardan kana kana nasibimizi alırız…
Yunus Bey; bayramda kurban keseceklerin ellerinde bıçaklar,biri kesiyor diğerleri doğruyor,parçalıyor... Hayvanlar bazıları kaçıyor,arabalarla kovalıyoruz,yakalayamaz isek çekip pompalı tüfeklerle vuruyoruz.Canını kurtarmak için kendini denize atan hayvanları bile affetmiyor,yakalanan hayvanların bazılarını bayramı bile beklemeden hemen oracıkta boğazlıyoruz. Aman allahım etraf kan gölü...Herkesin elinde bıçak...
Bayramlarda kötülük olmaz…
Çünkü sevgi ve saygı sadece(!) bayramlarda oluk oluk akar ve bizler de akan o pınarlardan kana kana nasibimizi alırız… Kızmadın değilmi.? Nevzat AVCI Antalya

Yorum Gönder