web 2.0

9 Kasım 2010

20101109 - KILIÇTAROĞLU İZLENMEYE DEĞER...

KILIÇTAROĞLU İZLENMEYE DEĞER

CHP Genel Başkanı Kılıçtaroğlu Köln’de toplanan Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) Genel Kurulu ve Genel Başkanı Ahmet İyidirli’ye gönderdiği mesajında, CHP içinde bu zamana kadar bir türlü hayata geçirilemeyen bir konuyu CHP’nin gündemine cesaretle taşıdı.
Sosyal demokratların önceliklerini sıraladığı yazısında, “Partimizin tüzüğünü güncelleştirerek ön seçimi ve çarşaf listeyi getirecek, genel başkan seçimi öncesinde delegeleri kuyruğa dizerek imza alınması uygulamasına son vereceğiz.” dedi.
Bu ne anlama geliyor?
Anladığımız kadarıyla bundan böyle CHP’de yapılacak olan parti içi seçimlerde hem delege sistemi kalkacak, partiye kayıtlı tüm üyelerin katılımıyla seçim yapılacak hem de adaylar çarşaf liste ile belirlenecek...
Bu zamana kadar böyle miydi?
Değildi.
Bundan sonra ise; parti içindeki hantallaşmış bir geleneğin yıkılarak, daha yayılmacı ve katılımcı bir sistem getirilmiş olacak...
Bu düşünce hayata geçirilirse gerçekten de CHP’nin (tüzükte yapılacak birkaç değişiklikle) -bu anlamda da- diğer partilerden farkını ortaya koymuş olacak.
Bu sistem, mevcut işleyen sisteme göre daha doğru ve daha demokratik gibi görünüyor...
“Daha doğru, daha demokratiktir,”  diyemiyorum, “görünüyor” diyorum.
Bunun için de öncelikle parti üye dokusunun elden geçirilmesi gerekecektir.
Bu sorun, bugün yalnızca CHP’de değil diğer partilerimizde de mevcuttur.
Nedir o?
Parti üyelerinin işlevselliği...
Bunu önce ikiye ayırmak gerek...
Birincisi ‘Aktif üyeler’
Bütün partilerde bunun oranı yüzde 15-20’dir.
İkincisi ‘Pasif üyeler’
Bu oran da yüzde 80-85 civarındadır.
Pasif üyeleri de birkaç gruba ayırabiliriz.
a)      Yanlıca partiye üye oldukları halde partiyle hiç alakası olmayan, olsa da olur olmasa da olur, diyenler
b)      Zaman zaman partiye gelerek çalışmalara katılan üyeler.
c)      Görev verirlerse ancak verilen görevi yapacak görünümde olan üyeler
Aktif üyeler; parti çalışmalarını çok yakından takip eden ve fiilen parti içindeki hareketliliği sağlayan ve organizasyonların bizzat içinde bulunan üyeleridirler ki (üye sayısının ancak yüzde 15-20’sini oluştururlar...)
Yani bir partinin üye sayısının ancak yüzde 15-20’si o partinin parti politikasını ilçelerde ve illerde anlatmaya çalışırlar...
Durumun böyle olduğunu bilen diğer üyeler de kendilerini anlatmaktan, bilgi, beceri ve yeteneklerini ortaya koymaktan k kendilerini gizlerler...
*
Bundan sonrasında hem Kılıçtaroğlu’nun tutarlı ve güvenilir yaklaşımı, hem parti içi demokrasinin daha geniş tabana yayılacak olması, bundan sonra CHP’ye ve Türk siyasetine yeni bir hareket getirecektir, gibi görülüyor...
İster ‘Yeni CHP’ denilsin, isterse yenilenen CHP denilsin, Kemal Kılıçtaroğlu’nun başkanlığındaki CHP, Türk siyasetini yeniden şekillendirirken, CHP’de tahminlerin de çok üzerinde gelişmişlik sağlayacaktır. Yeter ki bu kararlılık ve inanmışlık yerini bıkkınlığa bırakmasın. 
Bundan sonra CHP’de taşlar yerinden oynadı. Belki de hiç bir şey eskisi gibi olmayacak...
Bu yüzden Kılıçtaroğlu izlenmeye değer...

0 yorum:

Yorum Gönder