30 AĞUSTOS SIRADAN BİR GÜN DEĞİL!
Bugün önemli bir gün…
Bugünün, çaresizmiş gibi görünen bir toplumun ‘çarenin’ kendisi olduğunun tüm dünyaya ispatladığı bir gün...
Bugün, Mustafa Kemal’in ‘Başkomutan’ sıfatıyla kazanmış olduğu zafer günü…
Bugün, o günlerde ülke genelinde; zapt edilen kalaların, girilen bütün liman ve tersanelerin işgalden kurtarıldığı bir gün bugün.
Bugün kaçımız farkındayız bilmiyoruz ama 30 Ağustos sıradan bir gün değil, sıra dışı bir gün…
*
Düşünsenize bir kere…
O gün Osmanlı ordusu; -müttefiki olduğu ülkeler yenildiği için- yenik sayılıyor.
30 Ekim 1918’de kendisini bitiren Montodos Mütarekesi’ne imza atmak zorunda kalıyor
Daha sonra 10 Ağustos 1920’de de, Fransa’nın başkenti Paris’in bir banliyösü olan Sevr kasabasındaki Seramik Müzesi (Musée National de Céramique)’nde yapılan anlaşmayla da ikinci bir darbeyi alarak, tarihten silinmek isteniyor…
Bu tablo böylesi karmaşık ve hazin bir durumken;
Önce 19 Mayıs 1919…
Devamında Amasya, Erzurum, Sivas kongreleri…
Arkasından 23 Nisan 1920’de TBMM’nin kuruluşu…
Bütün bunlar ileriyi görebilen bir liderin önderliğinde başlatılan bir başkaldırının atölye ve arazi çalışmaları…
Esaretin kabul edilmeyeceğinin azim, inanç ve kararlılık göstergeleri…
Kısacası “Ya istiklâl ya ölüm”ün ön hazırlıkları…
*
23 Nisan 1920’de TBMM’nin kurulmasıyla memleketin yönetimi halkın iradesine verilirken, Kurtuluş Savaşı de Ankara’dan yönetilecekti.
O günkü şartlarda oluşturulan düzenli orduyla, yaşanan kuşatılmışlık her cephede yarılmaya başlanmıştı.
Ülkenin batı yakasında verilen ve 22 gün 21 gece aralıksız devam ettiği, Mustafa Kemal’in “Hattı müdafa yoktur, sathı müdafa vardır. O Satıh bütün vatandır” emrini verdiği Sakarya Meydan Muharebesi’yle, bağımsızlığa açılan aydınlık yolun ucu da görünmeye başlamıştı.
Ve bütün bunların sonrasında Gazi Mustafa Kemal’in başkomutanlığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922’de düşmana saldırılarak çok kısa sürede verilen mevziler yeniden ele geçirilmiş 30 Ağustos günü de, Yunan Başkomutanı Trikopis’in de içinde bulunduğu sağ kalanlar esir edilmişti.
9 Eylül günü İzmir’in de kurtarılmasıyla ülke dış düşmanlardan temizlenmiş oldu.
İşte her yıl kutladığımız 30 Ağustos gününü; “Ya İstiklâl Ya Ölüm” parolasıyla ülkesini düşmana teslim etmeme kararlılığınının bütün dünyaya gösterildiği günü, 30 Ağustos Zafer Bayramı olarak kutluyoruz…
*
Şimdi siz söyleyin 30 AĞUSTOS sıradan bir gün mü?
30 AĞUSTOS’UN başarısı; inanmışlığın, azmin ve o günkü şartlarda düşmanın, açlığın, yokluğun, sefaletin ve o günlerin çaresizliğinin ve kötü şartlarının mağlup edildiği bir gün değil mi?
Onun içindir işte bugünün sıradanmış gibi kutlanması, sıradanlaştırılması benim canımı acıtıyor.
Mustafa Kemal’lerin ruhlarının incitilmesi üzüyor beni…
30 Ağustos Zafer Bayramımız hepimize kutlu olsun.
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder