web 2.0

15 Ağustos 2010

20100816 - BU BİR TERCİH MESELESİ...

BU BİR TERCİH MESELESİ…

Murat Abdullahoğlu’nun istifa yazısı İYGAD (İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği) üyelerinin e-postalarına geldi.
İstifasında her ne kadar İYGAD başkanına yönelik, göndermeler yer alsa da, yapılan bu göndermelerin çok geç kalınmış göndermeler olduğu da bir gerçek.
Ayrıca bu çıkış (düşünülen) bir başkan adaylığı çıkışı da olabilir!
Bu da, bir tercih ve yöntem meselesidir.
*
Bu çıkışın altında -İYGAD başkan adaylığı olsa bile- bence çok geç kalınmış bir çıkıştır. Çünkü Metin Başkan ilk kez böylesi hoş olmayan, kendine yakışmayan çıkışları ilk kez yapmıyor ki…
Üstelik üyeler bu rahatsızlığı aylar öncesinden yönetime deklare etmişlerdir. O zamanlar rahatsız olup, başkanı uyarmamıştı da (En azından uyardığı yönünde herhangi bir çalışma yapmadığı biliniyor) şimdi niye rahatsız olup, pat diye yönetim kurulu üyeliğinden istifa ediyor?
Başkan adaylığı niyeti iyice ciddileşmiş ve artık ortaya çıkma zamanı geldiğini düşünmüş olmalı?
Peki, M. Abdullahoğlu aday olsa kendisine oy verir miyim?
Vermem!
Mevcut yönetimden hiçbir arkadaşıma oyumu vermem…
Çünkü İYGAD’IN bugünkü hale gelişinde, onların kusurlu olduklarını düşünüyorum!
Başkan dışındaki sekiz yönetim kurulu üyesi, yapılan olumsuzlukları ve eksiklikleri görüp sistemin önünü açamamışlarsa ve başkan bahane ediliyorsa, ben o yönetimdeki arkadaşların her hangi birine “Beni (dernek üyesini) temsil edebilir” yetkisi vermem.
*
Abdullahoğlu, mesajında Karakoç’un “Ağustosta yapma sözü verdiği seçimin yapılamayacağını” belirterek, başkanın bir kez daha sözünde duramayacağına vurgu yaparak “İYGAD’DAN istifasını” açıklamak zorunda kalıyor.
Abdullahoğlu; Başkan Karakoç’un;  önce “Seçime gidiyoruz…” Daha sonra “Hayır gitmiyoruz…” Bir başka zaman “Derneği alsınlar nerelerine isterlerse so…lar, ben bırakıyorum gibi” ‘gitmek mi zor kalmak mı?” komedisine daha fazla dayanamadı demek ki!
Yoksa başkan çıkıp, “Arkadaşlar, ben olağan süreye kadar bu işi bı-rak-mı-yo-rum” diyerek noktayı koyar.
O zaman da bizler, “Peki başkan, nasıl istersen!” deyip ya sineye çekeriz, ya da tüzüğün bize verdiği yetkiyi kullanırız…
Üçüncü bir şık var mı?
Yok. Yok da “Bir gün seçime gidiyorum; bir gün ‘hayır’ vazgeçiyorum” gibi sağlıklı olmayan söylem ve davranışlar, ancak değişken bir psikolojinin ortaya koyduğu bir durumdur ki, bu durum da kaygı vericidir.  
Başkan adayı kim olursa olsun veyahut da M. Karakoç varsın devam etsin. Ancak, İYGAD’IN tüzel kişiliğini zedeleme ve “oyalamacılık” hiç de iyi bir taktik değil.
Çünkü İYGAD bu dönem, hiç olmadığı kadar büyük yaralar aldı.
O yaraları sarıp sarmalamak da, kaşıyıp kanatmak da yine İYGAD üyelerine düşüyor…
Yani bağcıyı dövmek de...
Üzüm yemek de...
Tabi bu bir tercih meselesi...







0 yorum:

Yorum Gönder