SEN BİLİRSİN
SENİN PAŞA GÖNLÜN BİLİR!
Süreç başladı...
Liderler meydanlarda
Görünen yüzler onlar...
Görünmeyenler sokak sokak ev ev arı kovanı gibi işliyor.
Tıpkı seçim çalışmaları yapılıyormuş gibi
Seferber olmuş vaziyetteler.
Özellikle AKP teyakkuzda...
Emir geldi ve “12 Eylül’e kadar durmak yol referandumu anlatmaya devam” diyecekler…
Aslında sıradan vatandaş şaşkın…
Liderlerin ağızlarına bakarak kararlarını verecekler gibi görünüyor ya hayırlısı bakalım…
*
“Referandum hangi maddeleri içeriyor?”
“Bu maddelerin detaylarında ne var?”
“Gerçekten ‘evet’ desek nasıl olur; ‘hayır’ desek nasıl olur?” diye pek düşünülmeyecek elbette…
Seçim zamanlarında olduğu gibi yine siyasiler anlatacak, vatandaş dinleyecek…
Kendine yakın partinin lideri veya sözcüleri neyi işaret ediyorsa vatandaş da o yönde oyunu kullanacak…
Ya da; güvendiği, inandığı, sevdiği komşusu, arkadaşı, yakını neye yönelecekse diğeri de ona yönelecek…
Ben öyle görüyorum…
*
Şimdi bana “O kadar da değil!” demeye kalkışmayın sakın, çünkü o kadar…
Bizim vatandaş; dostane ilişkileri kuvvetli, hatıra gönül koyamayan, “Ne bileyim canım komşum öyle dedi ben de onu kıramadım” diyebilecek kadar kendi sorununu, komşusu kırılmasın diye erteleyebilen vatandaş…
Hem de büyük bir çoğunluğu…
Yüzdeye vuramam tabi. Böyle bir istatistikî çalışmam da yok elbette, ama bu zamana kadar yaşanan örnekler bunu göstermiyor mu?
*
Çünkü biz kitap okumayız.
Kitap okumaya okumaya artık okuduğumuzu da anlamamaya başlıyoruz. Öyle olunca da başkalarının anlatmalarına mahkûm oluyoruz.
Biz, Allah’ın bize verdiği bu beyni çalıştırmak için uğraşmıyor hep birilerinden destek bekliyoruz…
Sonra pişmanlıklar duyduğumuzda da, dizlerimize vurduğumuzda da iş işten çoktan geçmiş oluyor…
*
Ey benim aziz vatandaşım hiç olmazsa bu sefer neye ‘evet’ diyeceksin; neye ‘hayır’ diyeceksin oku, araştır ve öyle deyiver.
Anlatılanları dinle elbette…
Sorularını sor, yanıtlarını da al mutlaka…
Hiç kimsenin etkisi altında kalmadan karar verebiliyorsan yüreğinin götürdüğü yere git ve pusulanı at.
Kendin için, kendi geleceğin için, ülken için…
*
Değil mi ki ya seçim olduğunda sana başvuruyorlar, ya da referandum…
Başka ne zaman sen akla geliyorsun ki?
Hâlâ verdikleri yüzde 3’leri; yüzde 5’leri ancak bulan zamlarla idare etmeye çalışmıyor musun?
Hiç olmazsa bu konuda “Elim kırılsaydı da ‘evet’ veya ‘hayır’ -her hangisiyse- vermeseydim” demeyesin.
Hiç olmazsa bu sefer kimseleri suçlamayasın…
Bir kere olsun vatandaş olduğunu hatırlayıp, kendin için, ülken için, ülkenin geleceği için “Niçin ‘evet’; Niçin ‘hayır’” kullanacaksan bilerek kullanasın, diyorum.
Sonra vicdanın seni kemirip durmasın…
12 Eylül’e şunun şurasında ne kaldı ki
Sadece bir buçuk ay…
Tabi, yine de sen bilirsin, senin paşa günlün bilir?
0 yorum:
Yorum Gönder