web 2.0

18 Temmuz 2010

20100719 - BEN ŞAŞIRMIYORUM ARTIK!

BEN ŞAŞIRMIYORUM ARTIK!

Dünyanın, “Yüz yılın en büyük dehası” deyip hayran olduğu Mustafa Kemal’imize, hem de kendi ülkesinde, yıllarca “Taş Mustafa” dediler.
Hâlâ da diyorlar…
Okullarda onun büstleri kırıldı…
Onunla ilgili hakaret yazıları yazıldı…
Posterleri yırtıldı…
Hâlâ da devam ediyor…
*
Bütün bunlar yapılırken, neymiş efendim “Avcılar Kaymakamlığı’nın yeni hizmet binasının bahçesindeki konteynır içinde, çerçeveli ‘Atatürk’ posterleri bulunmuş…”
Ve bu durum da “Skandal”mış!
Oysa hiç de “Skandal-mıkandal” değil…
Ne olmuş yani, çöp konteynırında birkaç Atatürk fotoğrafı bulunmuşsa?
Bugün benim ülkemde Atatürk’ü ve onun devrimlerini anlatan, o günleri ve o günlerin anılarını bugünlere taşıyan ne varsa çoktan -hem de jelâtinlenerek- çöp konteynırlarına atıldı zaten…
O zaman seslerimiz ne kadar duyuldu ki, şimdi birkaç fotoğraf için çıngar koparmaya çalışıyoruz.
*
Atatürk’ün ruhunun -neredeyse- yok ediliyor olduğu bu memlekette, fotoğraflarının çöp konteynırlarına atılmış olmasına pek de şaşıramıyorum…
Rahmetli anacığım “Bu daha Ayvaz’ı değil oğlum!” derdi…
Bu daha gerçekten de Ayvaz’ı bile değil…
Türkçemiz, bugün yerlerde sürünürken, kaçımız düzgün konuşmak, düzgün yazmak için zorluyoruz ki kendimizi?
Oysa caddeler, sokaklar anlamını bilmediğimiz yüzlerce sözcükle dolu.
Peki, bu Türkçemiz adına bir ‘skandal’ değil mi?
Onun için bu mesele çok da üzmüyor beni…
*
Şimdi, Cumhurbaşkanından yılın kaymakamı ödülünü almış olan bir kaymakama yüklenilip duruluyor?
Açıkçası kaymakam bey’e telefon açıp da “Nedir bu durum sayın kaymakam?” diye sorulmamalı bile…
Kaymakam bey ne diyecek ki?
Elbette, üzüntülerini bildirecek ve “Bunu yapanları bulacağız yaptıklarını yanına koymayacağız ve cezasını da vereceğiz” diyecek.
Zaten beyanatlarında da öyle demiş…
Başkaca da ne diyebilir ki?
Hiçbir şey!
*
Asıl mesele; Cumhuriyet Türkiye’sinin Kaymakamına (hatta kaymakamlarına) Atatürk’ü ve O’nun devrimlerini, görev yaptıkları yerlerde nasıl anlatıyor(lar), ona bakmak lâzım.
Yoksa delinin biri(!)  bir konteynıra birkaç Atatürk posteri atmış, onun hesabı kaymakam beyden soruluyor…
Bu haksızlık!
*
Kaymakam beye;
1-Meselâ, Atatürk’e ve onun devrimlerine sahip çıkma adına halkı bilinçlendirme adına -tanımaya çalıştığı Avcılar’da- ne tür çalışmalar yapmayı düşünüyor, o sorulmalı.
2-Görev yaptığı yerlerde Atatürk ve onun devrimlerine sahip çıkma adına yapmış olduğu çalışmalarını Avcılar’a da uygulayıp, uygulamayacakları sormalı meselâ…
3-Meselâ, önümüzdeki eğitim-öğretim yılında öğrencilere Atatürk’ü anlatan yazı-fotoğraf veya resim yarışmaları ‘gençlik Ata’sını nasıl tanıyor? Onun görülmesi sağlanmalı?
4-“Beyinlere yerleştirilmiş olan “Atatürk Düşmanlığı(!)” o beyinlerden nasıl söküp atılır,” kaymakam bey bu konuda nasıl bir çalışma yapmayı düşünüyor, o sorulmalı meselâ…
*
Ne bileyim efendim!          
Atatürk posterlerini çöp konteynırına atanlar nasıl olsa bulunur.
Hatta cezalandırılır da…
Asıl bu soruların yanıtları alınmalı…
Yoksa bugün ben bunların hiç birine şaşırmıyorum…




0 yorum:

Yorum Gönder