web 2.0

9 Mayıs 2010

20100510 - CANIM ANACIĞIM...

Canım Anacağım...

On altı yılı da geride bıraktık…

Daha doğrusu ben bıraktım…

Seni uğurlayalı tam on altı yıl olmuş da haberim yok…

Sensiz, koskoca on altı yıl…

Ve ben de her yıl bugün (dün) sana mektup yazıyorum.

Her yıl bugün (dün) yani Anneler Günü’nde seninle konuşmaya çalışıyorum.

Aslında kendi kendime konuşuyorum…

Yalnızlığımla, yetimliğimle…

*

Canımın sıkıldığında, gönlümün kırıldığında özlemin iliklerime kadar işlediğinde, bazen ne yapacağımı bilemez durumlardayken, düş dünyamda seninle birlikte gezinip duruyorum…

Kâh dert yanıyorum sana kâh mutluluğumu paylaşmak istiyorum seninle…

Sana, üzüntülerimi hiç de anlatmak istemiyorum…

Ben üzülmüşken bir de seni mi üzeyim canım anam…

Onun için bu sefer sana güzel haberler vermek istiyorum…

*

Geçen yılla bu yıl arasında oğlunda neler değişti, neler oldubitti bir anlatayım istiyorum…

Analı oğullu biraz dedi-kodu yapalım seninle, biz bize, ikimiz.

Sen de iyi biliyorsun ki ben anacı bir evlattım...

Senin o sımsıcak bakışlarınla bana baktığını gördüğümde, onca yaşıma rağmen nasıl da çocuklaşırdım, biliyor musun? İşte o zaman dünyalar benim olurdu. İşte o zaman “Mutluluk bu olsa gerek!” derdim.

*

“Yorulduğum yere han yapan, güneşime gölge anam” diyordum o zamanlar. “Sen olmasan ben ne yapardım?” diyordum ya işte orada biraz bilmeden konuşmuşum.

Bunu şimdilerde daha iyi anlıyorum.

Sen olmadan da yaşanıyormuş. Hem de bak, on altı yıl geçmiş.

Hani diyorlar ya “Hayat devam ediyor” diye…

Senin için hayatın bittiğini biliyorum tabi de, geride kalanlar için bu tarafta hayat devam ediyormuş be anacığım. “Güle oynaya, Ağlaya, üzüle” de olsa, her gün bir yerlerimizden bir şeyleri söküp götürse de hayat devam ediyormuş…

*

Sözü biraz uzattım, biliyorum.

Hemen söyleyeyim bu yıl yeni bir kitap daha çıkardım. Altıncısı oldu…

Adı ne biliyor musun? “Bir Bakmışız Uçup Gitmiş Elimizden”

Sen ne demek istediğimi anlarsın anacığım…

*

Torunların mutlular… Küçük torununun üniversiteye başladığını söylemiştim. Bu yıl ikinci sınıfa geçiyor.

*

Biliyor musun anacığım, unutkanlığımızla, saçlarımızın beyazlığıyla zaman zaman da huysuzluğumuzla; gelinin sana, ben de babama benzemeye başladık.

O zamanlar seni tanıdığımı zannediyormuşum ya sanki şimdilerde daha iyi tanıyor, daha iyi anlıyorum galiba…

Hani şimdi senin yerine geldik ya ondan herhalde!

*

Sanma ki seni her anneler gününde hatırlıyorum. Sanma ki sen sadece anneler gününde aklıma geliyorsun.

Öyle değil tabi anacığım.

Hiç aklımdan gitmiyorsun ki, hayatımın her tarafında sen varsın.

Karakterimsin benim, çocukluğum, gençliğim ve şimdi de yaşlılığım…

Daha ne diyeyim anacağım. Sensiz geçen 16. ‘Anneler Günü’n kutlu, mekânın cennet olsun

Oğlun Yunus

9 Mayıs 2010 Pazar.

0 yorum:

Yorum Gönder